12

Şüphesiz ben senin Rabbinim; ayakkabılarım çıkar. Çünkü sen kutsal Tuvâ vâdisindesin.

Şüphesiz ben senin Rabbinim, dedi. İblis ona vesvese verdi, belki de sen şeytanın sözünü işittin, dedi. O da: Ben onun Allah kelâmı olduğunu her cihetten gelmesinden ve bütün azalarımla işit mekten bildim, dedi. Bu da şuna işarettir ki, Mûsa aleyhisselâm Rabbinden doğrudan rûhânî bir kelâm işitti, sonra o kelâm bedenine işledi, sağduyusuna geçti, bütün benliğine nakş olundu.

"Ayakkabılarını çıkar” ona böyle emretmesi, ayak yalınlığının tevâzu ve edep olmasındandır. Bunun içindir ki, eskiler ayakkabısız dolaşmıştır.

Şöyle de denilmiştir: Çünkü ayakkabıları necis, tabaklanmamış merkep derisinden idi.

Şöyle de denilmiştir: Kalbini aileden ve maldan boşalt.

"Çünkü sen mukaddes Tuvâ vâdisindesin". Bu da o bölgeye hürmet etmenin gerekçesidir. Mukaddes lâfzının iki manaya (ism-i mef'ûl ve ism-i mekâna) ihtimali vardır.

"Tuvâ” vadinin atıf beyanıdır, İbn Âmir onu mekânla te'vil ederek tenvinle okumuştur.

Şöyle de denilmiştir: O, sünen gibidir; tayy'den nûdiye'nin yahut mukaddes'in mef'ûlu mutlakıdır yani nûdiye nidâeyni (iki kere nidâ edildi) yahut iki kere takdis edildi, demektir.

12 ﴿