2

 Onu gördüğünüz gün her emzikli kadın emzirdiğinden gaf let eder ve her yüklü yükünü bırakır. İnsanları sarhoşlar görürsün, hâlbuki onlar sarhoşlar değiller. Ancak Allah'ın azâbı pek çetindir.

 (Onu gördüğünüz gün her emzikli kadın emzirdiğinden gaflet eder) kıyâmetin korkunçluğunu tasvir etmektedir, zamir zelzele'ye gitmektedir, yevme de tezhelü ile man suptur. Meçhul ve malum olarak tüzhelü ve tüzhilü de okunmuştur yani deprem onu gâfil kılar demektir. Zühul dehşete kapılmakla bir şeyi unutmaktır. Maksat şudur: Onun korkusu öyle bir şeydir ki, memesini çocuğunun ağzına veren kadın o dehşete kapılırsa memesini çocuğun ağzından çeker ve onu unutur. edâtı mevsûle yahut mastariyedir.

"Her yüklü kadın yükünü bırakır” düşük yapar.

"İnsanları sarhoşlar görürsün” sanki sarhoş gibidirler,

"hâlbuki onlar sarhoşlar değil” gerçek sarhoş değil "ancak Allah'ın azâbı pek çetindir” onları öyle panikletmiştir ki, akıllarını başlarından almış ve ayrım kabiliyetleri kalmamıştır. Tura da okunmuştur ki, ereytüke kaimen'den yahut raaytüke kaimen'den gelir, nâs lâfzı mensûbtur ya da naib-i fâil olarak merfû’dur. Fiilin müennes olması Nâs'ın cemâatle te'vil edilmesindendir, daha önce cemi edildiği hâlde burada tekil kılınması şundandır; çünkü depremi herkes görür, sarhoşluğun eserini ise herkes başkası nın üzerinde görür. Hamze ile Kisâî atsa gibi sekra okumuş, sekra'yı (sarhoşluğu) hastalık kabul etmişlerdir.

2 ﴿