25 / FURKÂN

Mekke'de inmiştir. 77 âyettir.

1

 Âlemlere bir uyarıcı olması için kuluna Furkân'ı indiren Allah pek yücedir!

 (Kuluna Furkân'ı indiren Allah pek yücedir!) Tebâreke hayrı çok olmaktır, bereketten gelir ki, o da hayrın çokluğudur ya da her şeyden fazla ve sıfat ve fiillerinde yüce demektir. Çünkü berekette fazlalık manası vardır. Bunu Furkân'ı indirmesine bağlaması onda çok hayır olmasındandır ya da yüceliğine delâlet etmesindendir.

Şöyle de denilmiştir: Tebâreke devam manasınadır, burukut tayri alelmai (kuşun su üzerinde durmasından) gelir. Birke (su birikintisi) de bundandır, çünkü su onda devamlı durur. Tebâreke'nin çekimi yoktur, ancak Allah için kullanılır. Furkân da mastardır, iki şeyin arasını açmaktır. Kur'ân'a böyle denilmesi açıklamasıyla hakla bâtılı ayırmasından ya da icazı ile haklı ile haksızı ayırt etmesinden ya da onda indirilen sûrelerin birbirinden ayrı olmasındandır.

"Abdihi” ibadihi şeklinde de okunmuştur ki, onlar Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem ile ümmetidir,

"size âyetler indirdik” (Nûr: 34) kavlinde olduğu gibi.

Ya da peygamberlerdir, o zaman Furkân gökten inen kitaplar için cins ismi olur. (Olsun diye) o kul yahut Furkân "âlemler için” cin ve insanlar için (bir uyarıcı) münziren demektir ya da inzaren demektir ki, mastar olur, tıpkı nekir'in inkâr manasına olduğu gibi. Bu sıla cümlesi her ne kadar (müşrikler için) bilinmiyor idiyse de ancak delilinin kuvvetli olmasından dolayı bilinmiş kabul edilmiştir ve ellezi mevsûluna sıla kılınmıştır.

1 ﴿