5Biz de yeryüzünde zaafa uğratılanlara lütfetmek, onları liderler kılmak ve onları mirasçılar kılmak istiyorduk. "Biz de yeryüzünde zaafa uğratılanlara lütfetmek istiyorduk” onun baskısından kurtarmakla onlara ihsan etmek istiyorduk. Nüriydü sıygası geçmiş hâlin hikayesidir, inne fir'avne alâ fuardı kavline ma’tûftur, çünkü ikisi de nebe' (haber) lâfzını tefsir etmektedir ya da yestadifü'den hâl’dir. Fir'avn'in onları zayıf görmesi üzerine Allah'ın da onlara ihsan etmek istemesinden murad-ı İlâhi'nin de yerine gelmesi lâzım gelmez, çünkü o zamanki İradenin gelecektekine taalluk etmesi câizdir. Üstelik Allah'ın onları kurtarma lütfü yakın olduğu için irâde ile birlikte düşünülmesi câiz olmuştur. "Ve onları liderler kılmak” Dîn işinde önder kimseler kümak "ve onları mirasçılar kılmak istiyorduk” Fir'avn ve kavminin mülkiyetinde olan şeylere. |
﴾ 5 ﴿