5

 Sizler aşırı giden bir toplum oldunuz diye geri durarak sizi uyarmaktan vaz mı geçeceğiz?

 (Sizi uyarmaktan vaz mı geçeceğiz?) onu sizden uzak mı tutacağız? Bu da darabel garaibe anil havzı (yabancı davarları yalaktan uzaklaştırdı) deyiminden gelir. Şâir Tarafe şöyle demiştir:

Gece gelen sıkıntıları defet;

Atın kulaktozuna kılıçla vurduğun gibi.

Fe mahzûfa mütealliktir yani enühmilüküm fenadribü ankümüz zikre demektir, safhan da lâfzı haricinden mef'ûlu mutlaktır, çünkü zikri onlardan uzaklaştırmak da yüz çevirmektir ya da mef’ûlün lehtir yahut hâl’dir ki, safihiyne demektir. Safhan’ın aslı bir şeye boynunun yanını çevirmektir. Bunun canib (yan taraf) manasına olduğu da söylenmiştir, o zaman zarf olur. Zam ile suhfen okunuşu da bunu destekler. O zaman sufuh'un tahfif edilmiş şekli olur ki, safuh'un çoğuludur, safihiyne manasınadır. Maksat kitaplarını başka dille istemelerini reddir, çünkü anlamaları istenmiştir. (Aşırı giden bir toplum oldunuz diye) lien künküm demektir. Bu aslında onlardan yüz çevirmeyi terkin gerekçesidir. Nâfi', Hamze ve Kisâî kesr ile (in küntüm) okumuşlardır ki, o zaman şart cümlesi gerçeği şüpheli yerine koymuş olur, bu da onların cahilliklerini göstermek içindir. -kabli de (efenadribü ankümüz zikre) cezanın delilidir.

5 ﴿