32

Gerçekten Allah'ın vaadi haktır. Kıyamette şüphe yoktur, denildiği zaman:

"Biz bilmiyoruz, kıyâmet nedir? Biz ancak zannediyoruz. Biz kesin olarak mü'minler değiliz, dediniz.

"Gerçekten Allah'ın vaadi” vaat lâfzının vaat edilen şeye de mastara da ihtimali vardır "haktır” o ve alakalı olduğu şeyler mutlaka olacaktır "kıyâmette şüphe yoktur denildiği zaman” burada maksat kıyâmet olduğu için tek başına zikredilmiştir. Hamze inne'nin ismine atfederek nasb ile vessaate okumuştur.

"Biz bilmiyoruz, kıyâmet nedir, dediniz?” garipseyerek kıyâmet ne ola ki, dediniz.

"Biz ancak zannediyoruz", dediniz. Aslı nazunnu zannen'dir, başına nefiy ve istisna harfleri getirilmiştir, bu da zannı tespit etmek ve ondan başkasını bertaraf etmek içindir ya da mübalağa için bunun dışındaki zanlarını yok etmek içindir. Sonra da:

"Biz kesin olarak îman edenler değiliz” sözü ile bunu pekiştirdi. Yani kıyâmetin mümkün olduğundan emin değiliz demektir. Belki de bunu bazıları demişti, bunlar kıyâmet hakkında atalarından duydukları ile kendilerine okunan âyetler arasında şaşırıp kalınca böyle demişlerdir.

32 ﴿