48 / FETİH SÛRESİ

Medîne'de Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem

Hûdeybiye seferinden dönerken inmiştir.

29 âyettir.

1

 Gerçekten sana apaçık bir fetih açtık / verdik.

"Gerçekten sana apaçık bir fetih verdik” Mekke'nin fethini vaattir, mâzi sıygası ile tabir edilmesi, gerçekleşeceği içindir ya da o seneye tesadüf eden şeylerin vaadidir Meselâ Hayber'in ve Fedek'in fethi gibi ya da Hûdeybiye sulhundan haberdir. Ona fetih demesi şundandır; çünkü o müşriklere gâlip geldikten sonra yapılmıştı, öyle ki, ondan sulh istediler ve o barış Mekke'nin fethine sebep oldu. O sayede Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem, diğer Araplarla uğraşmak için vakit buldu; onlarla savaştı, birçok yerleri feth etti ve büyük bir halk kitlesini İslâm'a soktu. Hûdeybiye'de büyük bir mu'cize tecelli etti, çünkü o bir kuyu idi, suyu kurutulacak şekilde çekilip çıkarıldı. O da ağzına biraz su alıp çalkaladı, sonra da onu ağzından kuyunun içine döktü. Su birden fışkırdı, öyle ki, yanındakiler ondan içtiler ya da Rumların fethinden haberdir, çünkü onlar o sene İranlıları yendiler. Onun Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem için fetih olduğunu Rum sûresinde öğrenmiş bulunuyorsun. Fethin kaza yani hüküm manasına olduğu da söylenmiştir yani gelecek sene Mekke'ye girmene hükmettik, demektir.

1 ﴿