57 / HADÎDMedîne'de inmiştir, Mekke'de indiği de söylenmiştir. 29 âyettir. 1Göklerde ve yerde kim varsa, hepsi Allah'ı tesbih etti. O mutlak gâlib, hikmet sâhibidir. "Göklerde ve yerde kim varsa, hepsi Allah'ı tesbih etti” burada, Haşir'de ve Saf sûresinde mâzi sıygasıyla (sebbeha); Cumua ve Teğabün sûrelerinde de müzari (yüsebbihu) sıygasıyla zikretmesi şunu bildirmek içindir ki, onu tesbih eden bütün vakitlerinde tesbih etmelidir. Çünkü bu o kadar açıktır ki, durumların farklılığına göre değişmez. İsrâîl (İsra) sûresinde mastarın mutlak (sübhane) şeklinde gelmesi, daha mübalağalıdır; çünkü o mutlak olmakla teşbihi her şeyden ve bütün hâllerde hak ettiğini gösterir. Sebbeha fiili kendi başına geçişli olduğu hâlde burada lâm ile geçişli kılınması nasahtuhu diyecek yerde nasahtu lehu demek gibidir ve şunu akla getirir ki, bir iş Allah için ve sırf onun rızâsı için yapümalıdır. "O mutlak gâlib, hikmet sâhibidir” bu da teşbihe sebep olan şeyi dile getiren hâl’dir (tesbih güçten dolayıdır). |
﴾ 1 ﴿