22Allah'a ve âhiret gününe îman eden bir kavmi, Allah'a ve Peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi besler bulamazsın; ister ki, babaları yahut kardeşleri veyahut akrabaları olsunlar. İşte Allah onların kalplerine îmanı yazdı ve onları kendinden bir rûh ile destekledi. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalıcılar olarak. Allah onlardan râzı oldu, onlar da ondan râzı oldular. İşte onlar Allah'ın fırkası/taraftarlarıdır. Bilin ki, şüphesiz Allah'ın fırkası/taraftarları, onlar muratlarına erenlerdir. "Allah'a ve âhiret gününe îman eden bir kavmi, Allah'a ve Peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi besler bulamazsın” yani onları Allah'ın düşmanlarını sever bulamazsın, maksat onları sevmeleri yaraşmaz demektir. "İster ki, babalan yahut oğulları yahut kardeşleri veyahut akrabaları olsunlar” ister ki, muhalefet edenler onların en yakınları olsunlar. "İşte onların” yani onları sevmeyenlerin "Allah kalplerine îmanı yazdı” onu oraya tespit etti. Bu da amelin îman mefhumuna dahil olmadığının delilidir. Çünkü kalpte sâbit olan şeyin parçası da onda sâbit olur. Organların amelleri ise onda sâbit değildir. "Onları kendinden bir rûh ile destekledi” yani Allah katından ki, o da kalbin yahut Kur'ân’ın veyahut düşmana karşı zaferin nurudur. Minhu zamirinin îmana gittiği de söylenmiştir, çünkü o (îman) kalbin hayatına sebeptir. "Onları altlanndan ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklar. Allah onlardan râzı oldu” itâat etmeleri sebebiyle "onlar da ondan râzı oldular” kaza ve kaderine yahut kendilerine vaat ettiği sevaba. "İşte onlar Allah'ın fırkası/taraftarlarıdır” ordusu ve dininin yardımcılarıdır. "Bilin ki, şüphesiz Allah'ın fırkası/taraftarları, onlar muratlarına erenlerdir” iki dünyanın hayrını kazananlardır. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'den: Kim Mücadele sûresini okursa, kıyâmet gününde Allah’ın fırkası/taraftarlarından yazılır. |
﴾ 22 ﴿