3Şüphe yok ki, Rabbimizin büyüklüğü pek yücedir. Ne bir eş ne de bir evlât edinmedi. (Şüphe yok ki, Rabbimizin büyüklüğü pek yücedir) İbn Kesîr ile Basralı iki kurra kavl maddesinden sonra hikâye edilenlerden olduğu için kesr ile (ve innehu) okumuşlardır. Arkasındaki benzer ifadeler de öyledir, ancak "veen levistekamu” (Cin: 12), "veennel mesacide” (Cin: 18) ve "ve ennehu Lemmâ karne” (Cin: 19) bunlar hariç. Çünkü bunlar vahyedilenlerdendir. Nafî ile Ebû Bekir de onlara katılmışlardır, ancak "ve eenehu” (Cin: 19) hariçtir o yeni söz başıdır ya da onların dediklerindendir. Kalanları ise feth ile (en) okumuşlardır, ancak başında fe edâtı olanlar hariç. O zaman onların sözlerinden olanlar bini'deki câr ve mecrûrun mahalline atfedilmiş olur. Sanki: Saddakna ennehu teâlâ ceddü rabbine denilmiş gibi olur ki, büyüklüğü pek yücedir demektir. Bu da cedde fülanün fî aynî (filanca gözümde büyüdü) deyiminden gelir ki, mülkü yahut gücü veyahut zenginliği gözümde büyüdü demektir. Bu da ced'den gelir ki, baht (şans) demektir. Mana da şöyledir: Allahü teâlâ kadından ve evlattan münezzehtir, çünkü büyüktür ya da güçlüdür veyahut zengindir (buna ihtiyacı yoktur). "Ne bir eş ne de bir evlât edinmedi” bu da onu açıklamaktadır. Temyiz olarak cedden de okunmuştur, kesr ile ciddü rabbine da okunmuştur ki, Rabliğinin doğruluğu âlîdir demektir. Sanki onlar Kur'ân'dan öyle şeyler dilemişlerdir ki, şirk, eş ve evlât edinmek gibi onları yanlış itikatlarından uyarmıştır. |
﴾ 3 ﴿