99 / ZİLZÂL SÛRESİMedîne'de inmiştir. 8 âyettir. 1Yer sarsıntısı ile sarsıldığı zaman, "Yer sarsıntısı ile sarsıldığı zaman” kendisi için takdir edilen zelzelesi ile sarsıldığı zaman, bu da sûra ilk üfürmede yahut ikinci üfürmede olacaktır yahut onun için mümkün olan veyahut hikmetçe ona lâyık olan sarsıntısı ile sarsıldığı zaman demektir. Feth ile (zelzaleha) da okunmuştur ki, o hareketin ismidir. Kalıplar arasında feth ile fâ'lâl vezni yoktur, ancak muzaaflarda vardır. 2Yer ağırlıklarını çıkardığı zaman, "Yer ağırlıklarını çıkardığı zaman” içindeki defineleri veyahut ölüleri demektir. Eskal sekal'in çoğuludur, o da ev eşyasıdır. 3İnsan: "Ona ne oluyor?” dediği zaman, "İnsan: "Ona ne oluyor?” dediği zaman” çünkü o korkunç durumdan gözleri faltaşı gibi açılır. Şöyle de denilmiştir: İnsandan murat edilen kâfirdir, çünkü mü'min onun nesi olduğunu bilir. 4İşte o gün haberlerini anlatır. "O gün anlatır” halka konuşur hâl diliyle "haberlerini” niçin sarsıldığını ve onları niçin çıkardığını. Şöyle de denilmiştir: Kusurdan uzak yüce Allah onu konuşturur; o da üzerinde yapılan şeyleri anlatır. Yevmeizin lâfzı izâ edatından bedeldir, ikisinin de nasb edeni tühaddisü fiilidir ya da (yevmezin) bedel değildir asıldır (mef'ûldur) izâ da gizli bir fiille mensûbtur (üzkür izâ zülzilet). 5Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir. "Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir” yani Rabbinin ona vahyetmesiyle konuşur, bu da onda haberlere delâlet edecek şey meydana getirmesiyle olur ya da Allahü teâlâ onu bu şekilde konuşturur. (Bi-enne rabbeke’nin) ahbaraha'dan bedel olması da câizdir. Çünkü haddestuhu keza ve bi-keza denilir (haddese fiili harf-i cerli ve harf-i cersiz kullandır). Leha'daki lâm ilâ manasınadır ya da aslî (kendi) manasınadır. Çünkü yer o gün böyle yapmakla asilere karşı yüreğini soğutur. 6O gün insanlar dağınık dağınık olurlar ki, kendilerine amelleri gösterilsin, diye. "O gün insanlar olurlar (dönerler)” kabir çıkışlarından mahşer yerine "dağınık dağınık” derecelerine göre "kendilerine amelleri gösterilsin, diye” amellerinin karşılığı, ye'nin fethi ile (li-yerav, görsünler) de okunmuştur. 7Artık kim zerre ağırlığınca hayır amel ederse, onu görür. Âyetin tefsiri için bak:8 8Kim zerre ağırlığınca şer amel ederse, onu görür. "Artık kim zerre ağırlığınca hayır amel işlerse, onu görür. Kim de zerre ağırlığınca şer amel ederse, onu görür". Bu da li-yurav fiilinin açıklamasıdır. Bunun içindir ki, zam ile yurahu da okunmuştur. Hişâm he'nin sükûnu ile (yerah) okumuştur. Belki de kâfirin iyiliği ve büyük günahlardan kaçmanın kötülüğü sevabın eksilmesine ve azapta etkili olur. Şöyle de denilmiştir: Âyet amelin silinmemesi ve bağışlanmanın olmaması şartı ile kayıtlıdır ya da birinci "men” bahtiyarlara hâstır, ikincisi de bahtsızlara mahsustur. Âyette geçen zerre küçük karıncadır yahut tozdur. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'den: Kim İza zülziletil ardu sûresini dört defa okursa, bütün Kur'ân'ı okumuş gibi olur. |
﴾ 0 ﴿