105 / FÎL SÛRESİMekke'de inmiştir. 5 âyettir. 1Görmedin mi, Rabbin fil sahiplerine ne yaptı? "Görmedin mi, Rabbin fil sahiplerine ne yaptı?” Hitap Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'edir. O, her ne kadar o vakayı görmedi ise de ancak izlerini müşahede etti ve haberlerini tevatürle duydu; sanki görmüş gibi oldu. Keyfe (nasıl) deyip de mâ (ne) dememesi, maksadın orada Allahü teâlâ'nın mükemmel ilim ve sonsuz kudretini, Resûl aleyhis-salâtü ves-selâmin da şerefini gösteren şeyleri hatırlatmak olmasındandır. Çünkü bunlar irhasat (peygamberlik öncesi harikalar) dır. Rivâyete göre olay Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem'in doğduğu yıl olmuştur. Kıssa şöyle cereyan etmiştir: Ashame Neçaşi tarafından atanan Yemen Kralı Ebrehe bin Sabbah el - Eşrem, San'a şehrinde bir kilise yaptı, ona Kulleys adını verdi. Hacıları oraya döndürmek istedi. Kinane oğullarından biri gece kilisede kaldı ve onu kirletti. Bu da Kralı kızdırdı; Kabe'yi yıkmaya yemin etti. Ordusuyla beraber çıktı, yanında da güçlü bir fil vardı, ismi da Mahmûd (Mamut) idi. Başka filler de vardı. Mekke'ye girmeye hazırlanıp da askerlerini savaş düzenine getirince, fili başa sürdü. Ne zaman onu Harem'e çevirseler çöker, yerinden ayrılmazdı; yemen’e veyahut başka bir tarafa çevirseler hemen koşardı. Allahü teâlâ bir kuş türü gönderdi. Her birinin gagasında bir, ayaklarında da iki taş vardı. Mercimekten büyük, nohuttan küçük idi. Onlara atıyordu; adamın tepesinden giriyor, arkasından çıkıyordu. Böylece hepsi helâk oldular. Elem ter şeklinde de okunmuştur, bu da cezm edatının etkisini daha çok göstermek içindir (hem son ye’yi düşürmüş hem de ra'yı cezm etmiştir). Keyfe lâfzı da feale ile mensûbtur; tera ile değil; çünkü onda (keyfe'de) istifham manası vardır (istifham da başta bulunur). |
﴾ 1 ﴿