9

Onlar Allahve îman etmiş olan kimseleri dünyevî olanhükümlerini (cizye gibi) kendilerinden defetmek için içlerinde gizlemiş oldukları küfrün zıddını (îmanı) izhâr etmekle aldatmak isterler. Halbuki onlar, ancak kendilerini aldatırlar. Çünkü aldatmak istemelerinin vebali (âkibeti) kendilerine dönücüdür. Öyle ki, dünyadayken, Allahü teâlâ, Resûlünü onların gizlemiş oldukları şeyi bildirerek onları rezil eder, âhirette de azâba çekilirler. Farkına da varamazlar, aldatmaya çalışmalarının, kendileri aleyhine olduğunu bilemezler.

Âyetteki ”yuhâd iûne “ fiilinin mastarı olan muhâd eatün kelimesi burada (âyette) tek kişi tarafından (olan bir iştir). “ Âkabtü’l-lıssa “= “ hırsızı cezalandırdım“ cümlesinde olduğu gibi.

 (Âyette) Allah lâfzının zikri tahsindir (âyetin lafızlarını güzelleştirmek içindir). Bir kırâatta “ mâ yuhâd iûne ” lâfzı, “ma yahdeûne “ diye de okunmuştur.

9 ﴿