25

Îman edip Allah'ı tasdik edip, farzlardan ve nafilelerden sâlih amel işleyenler için, şüphesiz ağaçları ve köşkleri altından ırmaklar akan cennetler, evler ve (çeşitli) ağaçlarla donanmış bahçeler olduğunu müjdele.

Kendilerine ne vakit onlardan bir meyva rızık olarak verilse yedirilse, derler ki, bu meyva bizim evvelce cennette rızıklandığımız meyvanın aynısıdır. Cennet meyvaları birbirine benzer. O rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacaktır. O rızkın bazısı, bazısına renk bakımından benzer ise de, tat yönünden (çok) farklı olur. Onlar için cennetlerde hayızdan ve her çeşit pislikten uzak tertemiz huriler ve başka zevceler vardır. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar. Sürekli kalırlar. Yok olmazlar ve (oradan) çıkmazlar.

Nehir, kendisinden su akan yerdir. (Ona nehir denmiştir.) Çünkü su onu yarar, aşındırır.

 (Âyetteki) akma fiilinin nehre isnadı mecazdır.

Mahallin zikredilip orada bulunan şey (suyun)'in irade edilmesiyle hasıl olan mecazdır. -” zikr-i mahal, irâde-i hâll – (Sâvî).

25 ﴿