85

Sonra siz, ey öyle kimseler ki, kendilerinizi bazınızın bazınızı katletmesiyle öldürürsünüz. Ve sizden olan bir fırkayı da yurtlarından çıkarırsınız. Ve onların aleyhine günahla, masiyetle ve düşmanlıkla, zulümle yardımlaşıyorsunuz.

Onlar size esir olarak gelirlerse, onlar ile fidyeleşirsiniz. “ Onları mal ve başka şeyle esirlikten kurtarırsınız. Bu onlarla ahidleşilen şeylerdendi. Halbuki durum şudur; onların yurtlarından çıkarılması sizin üzerinize haram kılınmıştır.

Kurayza Yahûdileri Evs ve Nadr Yahûdileri ile antlaşma yapmışlardı. Sonraları herbir fırka öteki müttefikiyle beraber savaşmaya başladı. Onların yurtlarını harap ediyor ve onları ihraç ediyorlardı. Esir aldıkları zamanda fidye karşılığında serbest bırakıyorlardı. Onlara “Niçin onlarla savaşıp fidye karşılğında da salıyorsunuz “sorulduğunda, “Biz fidyeyle emrolunduk. “ derlerdi. Ve (onlara) “Niçin öyleyse onlarla savaşıyorsunuz. “ dendiğinde ise “ müttefiklerimizin zelil kılınmalarının verdiği utançtan dolayi “ derlerdi. Ve Allahü teâlâ buyurdu ki: “ kitabın bir kısmına -ki, o fidyedir- inanır da bir kısmını da - katlin, yurttan çıkartılmanın ve muzaheranın terkini- inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle bir fiilde bulunanların cezası, bu dünya hayatında rezillikten, alçaklık ve zilletten başka bir şey değildir. Kurayzayı katletmekle, Nadrın da Şam'a sürülüp cizye konulması ile rezil oldular. Kıyâmet gününde ise onlar azâbın en şiddetlisine sevk olunacaklardır. Allahü teâlâ da sizin yaptıklarınızdan asla gafil değildir.

Bir kırratta” usra “ diye de okundu.

 “ Tezzaherün“ fiilinde aslında te olan ta'nın ” zi “ya idgamı vardır. Bir kırâatta tahfifle beraber ta'nın hazfı üzere de okundu.

Bir kırâatta” Tüfaduhum“ diye de okundu.

 “Ve tüferridune ” kavline muttasıldır. Aralarındaki cümle itirazdır. “ Nasıl ki, fidyenin terkedilmesi haram kılındığı gibi. “

“yâ'melûne “ fiili, te ve ye ile de okundu.

85 ﴿