10Şüphesiz o kimseler ki, yetimlerin mallarını zulmen haksız yere yerler, muhakkak karınlarında, karınlarının doluşunca ateş yemiş olurlar. Çünkü o ateşe varacaktır ve yakında Saîre, orada yakılacakları şiddetli ateşe gireceklerdir. “yaslevne “ fiili fail için bina kılındığı gibi mef’ûl için de bina kılınarak“yüslavne “ (girdirilecekler) diye okundu. Allahü teâlâ size evladınız hakkında onlardan erkek için iki dişi hissesi, nasibi olduğunu zikretmekle vasiyet ediyor -size- emrediyor. İki kız kardeş, bir erkekle beraber toplandığında erkek için malın yarısı, o ikisi içinde diğer yarısı vardır. Eğer erkek kardeşle beraber bir kız kardeş olursa kız için üçte bir hisse, erkek için ise üçte iki hisse vardır. Tek başına olduğunda da malın hepsini toplar. Eğer o çocuklar sadece dişi olup ikinin üzerinde ise onlara ölünün bıraktığının üçte ikisi vardır. İki kız kardeşin de durumu böyledir. Çünkü mal, Allahü teâlâ'nın“O ikisi için terekeden üçte iki vardır. “kavliyle ikisine âittir. Öyleyse ikisi daha lâyıktır. Ve ayrıca kız, erkekle beraber üçte bire hak kazanıyor. Öyleyse kızla beraber evlâ olarak hak kazanır. “ fevka” lâfzı, denildi ki, sıladır. Denildi ki, (fevka) lâfzı erkekle beraber kız için üçte bir kılınmasından iki kız kardeşin üçte ikiye hak kazanmaları anlaşıldığından dolayı adedin de artmasıyla hissenin artacağı tevehhümünü def içindir. -Ve eğer o dişi bir tane olursaona da terekenin yarısı vardır. Ve onun ölünün annesiyle babası onlardan her bireri için ölünün çocuğu oğlu ya da kızı var ise terekeden altıda bir vardır. Âyetteki ”liküllin“ cârmecrûrunun” Li ebeveyhi “ den bedel yapılmasının nüktesi onların her ikisinin altıda bire ortak olmadığını ifade içindir. Âyette geçen (çocuğu yoksa tabirindeki) çocuğa oğulun çocuğu, babaya da dede ilhak edildi. Ve eğer onun çocuğu yoksa ve ona sadece ya da karısıyla beraber anne ve babası vâris olmuşsa annesi için üçte bir malın üçte biri, zevcden sonra kalanın üçte biri vardır. Geri kalan babaya âittir. Ve eğer ölünün kardeşleri, iki ya da daha fazla, erkek olsun, dişi olsun kardeşleri varsa annesi için altıda bir vardır. Geri kalan baba içindir. Kardeşlere bir şey yoktur. Zikrolunan kimselerin zikredilmiş şeye varis olmaları ölünün yapmış olduğu vasiyetinden ve üzerinde olan borcunun ödenmesinden sonradır: - (Âyette) vasiyetin-her ne kadar eda edilme hususunda, borçtan geride olsa da, borcun önüne takdim edilmesi ona önem gösterildiğini ifade içindir. “Ümmihı “ lâfzi hemzenin zammesiyle okundu. Ayrıca (burada ve biraz sonra zikredilecek yerde) ağırlığından dolayı zammeden kesraya intikalden firar etmek için kesrayla da (İmmihi) diye okundu. “yûsî“ fiili malum için bina edilmekle okunduğu gibi meçhûl için bina kılınmakla “yûsâ“ diye de okundu. Bir kırâatta “Vahideten lâfzı refle ”Vâhidetün“ diye okundu. O zaman cümlenin başındaki “kâne “ fiili (nakısa değil) tâmme olur. Babalarınız ve oğullarınız Mübtedâdır. Haberi ise: bilmezsiniz ki, hangileri sizin için dünyada ve âhirette menfaatçe daha yakındır. Bir kısım insan vardır ki, oğlunun onun için daha faydalı olduğunu zannedicidir. Bundan sebep mirası ona verir. Ve halbuki sonra baba daha menfaat verici olur. Ve bu durum tersi de olabilir. Bunu, hakkıyla bilici sadece Allahü teâlâ'dır. Bundan dolayı mirası sizin için Allah tarafından bir farz kıldı; Şüphe yok ki, Allah, mahlûkatını ziyade bilicidir, onlar için ayarladığı şeyde de hikmet sâhibidir. bununla muttasıf olmaya dâim oldu. |
﴾ 10 ﴿