4Onları gördüğün vakit güzel görünümleri dolayısıyla kalıpları hoşlarına gider. Konuşurlarsa edebi olduğu için sözlerini dinlersin. Sanki onlar kalıplarının büyük olması dolayısıyla anlayışı terk etmeleri hususunda dayandırılmış, duvara yaslanmış keresteler gibidirler. Kalplerinde, sürekli haklarında kanları mubah kılacak bir Âyetin inme korkusu yattığı için, asker içinde nida etmek ve kayıp ilanı yapmak gibi çıkarılan her bağırışı, kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır. Onlardan sakın. Zira onlar, senin sırrını kâfirlere ifşa etmektedirler. Allah kahretsin onları, helâk etsin onları! Nasıl da döndürülüyorlar! Delilin varlığının ardından îmandan sarf ediliyorlar? Âyet-i kerîme'de geçen “ huşub” lâfzı, şin'in sükûnu ile de, zammesi ile de okunmuştur. |
﴾ 4 ﴿