91 - ŞEMS SÛRESİMekke devrinde nâzil olup, 15 Âyet-i kerîmedir. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle başlarım. 1Güneşe ve onun aydınlığına. 2Ve güneş battığı esnada doğarak onu takip ettiği zaman Ay'a. 3Güneşin ışığı ufukta yükselip açtığı vakit gündüze, 4Karanlığı ile güneşi örttüğü vakit geceye, Âyeti kerîmelerde üç yerde zikredilen“İza “sadece zarf içindir. (şart mânâsını taşımıyor) âmili ise Kasem fiilidir. 5Gökyüzüne ve onu bina edene, 6Yere ve onu döşeyene, 7Nefislere ve yaratılışını düzenleyene, Âyet-i kerîmelerin üçünde de geçen “ ma “ masdar veya men mânâsındadır. 8Sonra da ona hayır ve şer yollarını açıklayıp fenalığı ve ondan sakınmayı ilham edene yemin ederim ki, Âyet sonlarına riâyet etmek için” Takva” kelimesi sonradan zikredilmiştir. Gelecek âyet kasemin cevabıdır. 9Muhakkak onu günahlardan temizleyen kişi felâha ermiştir. Söz uzadığından dolayı ” kad” kelimesinin başından lâm hazfedilmiştir. 10Onu günah kiriyle örten ise, hüsrana uğramıştır. Âyet-i kerîme’de geçen “ dessaha “ fiilinin aslı Desseha idi. Tahfıflik için ikinci sin elife ibdal edilmiştir. 11Semûd azgınlığı yüzünden peygamberleri Sâlih'i tekzip etti. 12O vakit en azılısı ismi Kudar olan şahıs onların rızasıyla deveyi boğazlamaya fırlayınca, 13Allah'ın peygamberi Sâlih onlara “ Allah'ın dişi devesine ve nöbetinde onun su içmesine dikkat edin“onu bırakın, demişti. Su içme hakkı bir gün devenin, bir gün de onlarındı. 14Fakat onlar Sâlih (aleyhi's-selâm) in Allah'tan aldığı emir ile söylediği bu sözü ki, kendisine karşı geldikleri takdirde başlarına azâbın ineceğine dair olan ikazında onu yalanladılar da, dişi devenin su içme nöbeti kendilerine kalsın diye deveyi öldürdüler. Bunun üzerine Rablerininazâbı da onları günahları sebebiyle, örtüverdi. Öyle ki, hepsini bir yaptı. Yani onlardan hiç kimse kurtulamayacak şekilde azâb hepsini kaplayıverdi. 15Yüce Allah bu işin sonundan, sorumluluğundan korkacak değildir. Âyet-i kerîme’de geçen “Vela Yehafu “fa ile de okunmuştur. |
﴾ 0 ﴿