42"Halikı bâtıl ile karıştırmayın ve bile bile halikı gizlemeyin" A- "Halikı bâtıl ile karıştırmayın." Bu cümle, makabline atıftır. Yani Allah katından indirilmiş olan halika kendi icatlarınız olan bâtılı karıştırmayın; kendi arzularınız, menfaatleriniz için yazdıklarınızı, te'villerizi araya sokup da hak ile bâtilin karışmasına (iltibas) yol açmayın. B- "Ve bile bile halikı gizlemeyin." Bu da nehyin hükmüne dahildir. Hulâsa onlar, imânla ve dalâleti terk ile emrolundular. Halikı duyanları saptırmak için haliki bâtıl ile karıştırmaktan ve halikı duymayanlardan da halikı gizlemekten nehyolundular. Bu cümle bir başka tevcihle şöyle de anlaşılabilir; "Halikı batıl ile karıştırmak ve halikı gizlemek cürümlerini birleştirmeyim" Abdullah b. Mesûd Mushafında 41 yalnız "ve tek tümüne / gizliyorsunuz" yazılı olması da (ondan sonra hak kelimesinin bulunmaması) bu anlayışı destekler. Bunun açık anlamı hakkı gizlerken hakkı batıl ile karıştırmayın, demektir. Bu mânâya göre, hakkı batıl ile karıştırmak (telbis), halikı gizlemek gayretindendir. Âyette hak kelimesinin tekrar edilmesinin iki sebebi olabilir: 1) İkinci hak kelimesinden murat Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vasıflarıdır ki onlar o vasıfları gizlediler ve onların yerine başka şeyler yazdılar. Nitekim Bakara 2/79. âyetinin tefsirinde gelecektir. 2) Nehyedilen şeyi daha çok takbih etmek içindir. Çünkü hak kelimesinin sarahatle zılırinde, zamirinden daha fazla takbih mânâsı vardır. Yanı siz, halikı bâtıl ile karıştırdığınızı ve halikı gizlediğinizi bildiğiniz yahut onun hak olduğunu bildiğiniz yahut sız ılım ehli olduğunuz halde... demektir. Bu hâl cümlesi, "Siz sarhoş iken namaza yaklaşmayın" (Nisa: 43) mealindeki âyette, olduğu gibi, nehyedilen şeyi o hâl ile kayıtlamak için değil, fakat onların hâlini ziyadesi ile takbîh içindir. Çünkü bilmeyen belki mazur görülebilir. |
﴾ 42 ﴿