43

"Namazı kılın, zekâtı verin, rükû' edenlerle beraber siz de rüku edin."

A- "Namazı kılın ve zekâtı verin."

Müslümanlar gibi siz de namaz kılın ve onlar gibi zekât verin. Çünkü başkalarının nama ve zekâtı sizin için namaz ve zekât değildir. Görüldüğü gibi Allah İsrâiloğullarına önce islâm'ın esaslarını sonra da fürûunu emretmektedir.

B- "Rükû' edenlerle beraber siz de rükû' edin."

Müslüman cemaati ile beraber siz de namaz kılın. Çünkü cemaatle kılınan namaz, yalnız olarak (münferiden) kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir ve cemaat namazında yakarışta (münacatta) şahısların yardımlaşması (birbirine müzahareti) vardır.

Rükû kelimesinin kullanılması, emredilen namazın, Yahudilerin namazı olmadığına işaret etmek içindir.

Bir görüşe göre ise burada rükû, Şârîin (şeriat sahibi Allah ve Resûlu) fermanlarına boyun eğmek veya itaat etmektir.

43 ﴿