70

"Onlar:

- Bizim için Rabbine duâ et de onun mahiyetini (nasıl ve ne, hakikat mi mecaz olduğunu) bize açıklasın. Çünkü o, bize müteşabih (şüphe, benzer, üstü kapalı, karışık) geldi. İnşaallah emredilen sığırı bulur ve hidâyete ereriz; dediler."

A- "Onlar:

- Bizim için Rabbine duâ et de onun mahiyetini bize açıklasın. Çünkü o, bize müteşabih geldi."

Bu cümle de, öncekiler gibi istinafı bir cümle olup gizli bir soru cümlesinin cevabıdır. Yani onun nasıl bir sığır olduğu hususunda bize daha fazla bir açiklama yapsın demektir. İsrâiloğulları o sığırın, onu diğer sığırlardan ayıracak daha özel niteliklerinin (mümeyyiz vasıflarının) açıklanmasını istemişler; sayılan vasıflar, birçok sığırın müşterek vasıflarıdır; biz bu vasıflarla bize emredilen sığırı teşhis edemeyiz demişlerdir.

B- "İnşaallah emredilen sığırı bulur ve hidâyete ereriz dediler."

Bu cümle, birkaç veçhile tekıd edilmiş ve mânâya kesinlik kazandırılmıştır. Beyan edilen anlam şudur:

- Muhalikak ki biz, istediğimiz açıklama ile, kesilmesi bize emredilen sığırı mutlaka bulacağız.

Bir hadîste şöyle büyütülmüştür:

"Eğer İsrâiloğulları, İnşaallah / Allah dilerse demeselerdi, o sığırın tam vasıfları sonsuza değin onlara açıklanmayacaktı."

70 ﴿