156

"Ki onların (o sabredenler) başlarına bir musıibet geldiği zaman

-Biz ancak Allah'a aidiz ve elbette O'na döneceğiz; derler."

Hitab, Resûlüllah'a ya da müjdeleme bilgisine sahip herkesedir. Musibet, insana isabet eden her türlü nahoş haldir. Nitekim Peygamber şöyle buyurmuştur:

"Mü'mine ezâ veren her şey, onun için musîbettir."

Allah'a rücû, dil ile değil fakat kalben rücûdur. Yani niçin yaratıldığını, yaratılış gayesinin ne olduğunu, sonunda Rabbine döneceğini tefekkür etmek, her zaman Allah'ın nimetlerini hatırlamak ve kendisinde kalan nimetlerin, kendisinden alınan nimetlerden kat kat fazla olduğunu görmektir. İnsan bunları düşündüğünde hayatın bütün güçlükleri kendisine kolay gelir ve onları kabullenir.

Sabredenlerin nelerle müjdelendiği ise gizli (mahzûf) olup bundan sonra gelen âyetten anlaşılmaktadır.

156 ﴿