171

"O küfredenlerin hâli, (bir çobanın) bağırıp çağırmasından başka bir şey duymayan (hayvanların) durumuna benzer. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden akledemezler."

Bu cümle, ibtidaî bir cümle olup makablini tasvir yoluyla açıklamaktadır. Daha açık bir ifâdeyle verilen mesaj şudur:

"Hayır, biz Allah'ın indirdiğine değil, fakat atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız!" diyen müşriklerin veya Yahudilerin hâli o kadar garibtir ki, misâl olarak dünyada her yerde anlatılmalıdır.

Bir görüşe bu âyette birinci mesel kelimesinden sonra muzaf olarak bir "dâi / davet eden, çağıran" kelimesinin varlığı söz konusudur.

Bir başka görüşe göre ise birinci mesel kelimesinden sonra değil fakat ikinci mesel kelimesinden sonra muzaf olarak "behâim / hayvanlar" kelimesinin varlığı takdir edilmelidir.

Buna göre âyeti şöyle anlamak gerekir:

Peygamber müşrikleri ya da Yahudileri hakka davet etmiş fakat onlar atalarını taklid ve dalâlette ısrar ederek başlarını kaldırıp hiç ona bakmamış, dâveteinin sözlerini hiç anlamamış, hattâ hiç kulak vermemişlerdir. İşte onların bu hâlleri yalnız çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumu gibidir. Çünkü hayvanlar da, çobanın sözlerini hiç anlamaz yalnız bağırıp çağırmasını işitirler.

Bir görüşe göre de, bu âyette maksud olan müşriklerin, putlarına yaptıkları dualarıdır. Buna göre, söz konusu muzafların veya başka bir şeyin takdirine gerek yoktur. Ancak "bima lâ yesmeu' illâ düâen ve nidâa / bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmezler" ifâdesi bu tefsire müsait değildir. Çünkü putlar, sadece bağırıp çağırmayı değil hiçbir şey işitmezler. Temsilin güzelliği, iki taraftaki unsurların birbirlerine benzerliğidir.

Onlar hiçbir gerçeği akledemezler. Çünkü akletmenin yolu, akıl ile anlaşılabilen şeylerin unsurlarını ve onların tertibini düşünmektir. İşte bu da ancak Allah'ın (celle celâlühü) âyetlerini dinlemek, O'nun açık hüccetlerini görmek ve ilimlerinden istifâde edilen zâtlarla ilişki kurmakla hâsıl olur. Ama o müşrikler, sağır, dilsiz ve kör olunca onlar için akletme kapıları ve anlama yolları tamamen kapanmış demektir.

171 ﴿