199"Sonra insanların akın ettiği yerden siz de öyle akın edin. İstiğfar edin. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan (Gafur), çok merhamet eden (Rahim) dir." 1- Bu hitab Kureyşlilere yöneliktir. Şöyle ki: "- Ey Kureyş halkı! Siz de diğer hacılar gibi toplu hâlde Arafat'tan dönün." Câhiliye devrinde diğer insanlar Arafat'ta vakfe yaptıkları hâlde, Kureyşliler, onlara karşı büyüklük taslamak maksadı ile, Arafat'a çıkmayıp Müzdelife yakınında Harem sınırının hemen ötesinde Arafat vakfesi yapıyorlardı. İşte bundan dolayı Kureyşlilere, diğer insanlarla eşit olmaları emir buyuruidu. 2- Bu hitab sadece Kureyş'e mahsus değil geneldir. Bu ifaza (toplu hâlde dönüş), Arafat'tan Müzdelife'ye ve Müzdelife'den de Mına'ya akın etmektir ve hitab geneldir. (Mina, Müzdelife ile Mekke arasında, Harem sınırları içinde bir mevkiin adıdır. Büyük, Orta ve Küçük Cemreler buradadır. Bayram günleri "remy-i cimâr / şeytan taşlama" burada yapılır. Hac ile ilgili kurbanlar da genellikle burada kesikr.) " Sonra siz de insanların akın ettiği yerden akın edin" âyetkideki "e'n-nâsü" kelimesi bir kıraatte sinin kesriyle "e'n-nâsî / unutan kimse" şeklinde de okunmuştur. Nitekim Tâ-Hâ (20) sûresinin 115. âyetinde: "Velekad a'hidnâ ilâ âdeme min kablü fenesiye Andolsun ki Biz Âdeme'e daha önce ahid verdik de o unuttu. Biz onda bir azim bulmadık." buyrulur. Bu kırâete göre "nâsî / unutan kimse", Âdem'dir (aleyhisselâm). Demek oluyor ki Arafat'tan alan etmek, Âdem'den beri süregelen eski bir dinî gelenektir; bu itibârla sız de onu değiştirmeyin. Haccın menâsikmi değiştirdiğiniz için Allah'tan istiğfar edin, mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah, mağfiret dileyenin günahlarını bağışlar ve ona ihsanda bulunur. |
﴾ 199 ﴿