203"Sayılı günlerde Allah'ı zikredin. Bunlardan her kim iki günde Mina'dan dönmekte acele ederse ona günah yoktur. Kim geri kalırsa ona da günah yoktur. Ama bu takva sahibleri içindir. Allah'tan sakının, Ve şunu iyi bilin ki ancak O'nun huzurunda toplanacaksınız." A- "Sayılı günlerde (tekbir alarak) Allah'ı zikredin." "Eyyam-ı teşrik / teşrik günlerinde" farz namazların hemen arkasından, kurbanlar kesikrken, şeytanlar taşlanırken ve diğer zamanlarda tekbir getirmek suretiyle Allah'ı zikredin. Teşrik günleri, Zilhiccemin on birinci, on ikinci ve on üçüncü günlerine denir. Oysa bu tekbirler, Zilhicce'nin dokuzuncu ve onuncu günleri de alınır. Fakat tekbirlerin ekseriyeti, teşrik günlerinde olduğu için "teşrik tekbirleri" diye o günlere izafe edilmiştir. Remy-i cimâr, cemrelere; taş kümelerine ufacık taşlar atmak demektir. Cemreler, Mina'da birbirine bir ok atımı uzaklıkta üç taş kümesidir. Bunlar şöyle sıralanır: Akabe Cemresi veya Büyük Cemre, (Büyük Şeytan) Orta Cemre, (Orta Şeytan), Küçük Cemre, (Küçük Şeytan), B- "Bunlardan her kim iki günde Mina'dan dönmekte acele ederse ona günah, yoktur. Kim geri kalırsa ona da günah yoktur." Her kim bayramın birinci gününden sonra memleketine dönmek için acele ederek iki günde (bayramın üçüncü gününde) ibâdetlerini bitirirse, bundan dolayı ona bir günah yoktur. Kim de geri kalıp bayramın dördüncü gününde de zeval vaktinden önce veya sonra, -Şafiî'ye göre ise yalnız zeval dan sonra- Cemrelere taş atarsa, ona da geri kalmasından dolayı bir günah yoktur. Maksad hacıları, acele (teaccül) ile, gecikme (teahhur) arasında muhayyer kılmaktır. Ancak bu muhayyerlik, ikinci seldin daha faziletli olmasına engel değildir. Muhayyerlik için "günah yoktur" denmesi, Câhiliye insanlarının iddiasını açıkça reddetmek içindir. Zira Câhiliye döneminde kimileri acele edenleri, kimileri de geri kalanları, gecikenleri günahkâr sayarlardı. C- "Ama bu takva sahibleri içindir (Limeni'ttekaa)." Gerek acele eden (müteaccil)lere, gerek teahhur eden (müteahhitlere bir günah yazılmaması, Allah'ın emirlerine aykırı davranmaktan sakınanlar (ıttika edenler) içindir. Çünkü hakikati hâlde haçtan fayda görenler onlardır. Muhayyerlik, takva ehli içindir ki, bu iki şıktan birini ihtiyar etmekle günaha girmezler. Ç- "Allah'tan sakının (Vetteku'llahe). Ve şunu iyi bilin ki ancak O'nun huzurunda toplanacak (haşrolunacak) siniz." Bütün işlerinizde vâcibleri yerine getirmek ve sakıncaları terk etmek suretiyle Allah'ın (celle celâlühü) emirlerine karsı gelmekten sakının ki, O da, size değer versin ve siz de söz konusu hükümlerden ve ruhsatlardan faydalananlardan olasınız. Şunu iyi biliniz ki siz amellerinizin karşılığını almak üzere diriltikp O'nun huzurunda haşrolunacaksınız. "Haşr", dağınık şeyleri bir araya toplamaktır. Valemû / Ve şunu bilin ki" takva emrinin te'kididir ve bu emri yerme getirmeyi tazammun eder. Çünkü haşri, Allah'ın (celle celâlühü) huzurunda görülecek hesabı, ceza ile mükâfatı kesin olarak bilmek, takvaya bağlı kalmanın en büyük sebeplerindendir. |
﴾ 203 ﴿