225

"Allah, sizi yeminlerinizdeki lağıvdan sorumlu tutmaz.

Fakat kalplerinizin kazandığından sorumlu tutar. Allah, bağışlaması bol (Ğafûr)dur, hilm sahibi (Halîm)dir."

A- "Allah, sizi yeminlerinizdeki lağıvdan sorumlu tutmaz. Fakat kalplerinizin kazandığından sorumlu tutar "

"Lağv", lügatta hükümsüz, geçersiz, saçma, itibâr caiz olmayan söz demektir. Yemin konusundaki lağv ise, azimsiz ve kasıtsız olan yemin demektir. Nitekim, "Fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar." (Mâide 5/89) mealindeki âyet-i kerîme de bunu bildirir. Zaten "Fakat kalplerinizin kazandığından sizi sorumlu tutar." cümlesinin mânâsı da budur.

Lağv yemininin ne olduğu konusunda müctehidler arasında görüş ayrılığı vardır:

1- Biz Hanefîlere göre, lağv yemin, kişinin kendince doğru bildiği bir şeye yemin, edip de sonra gerçeğin öyle olmadığı ortaya çıkan yeminidir.

2- imam Şafiî'ye göre ise lağv yemin, Arapların:

"- Lâ Vallah / Vallahi öyle değil" ve

"- Belâ Vallah / Vallahi öyle"

şeklinde kalplerinde yemin kasck olmadan sadece sözlerini kuvvetlendirmek için yaptı İdari yemindir.

Şu hâlde Hanefîlerin lağv yemini tarifine göre, âyetin mânâsı şöyledir: Allah (celle celâlühü), sizin doğru olduğunu zannettiğiniz bir hususta yaptığınız yeminden dolayı sizi muahaze buyurmaz, sizi cezalandırmaz; fakat sizi, kalplerinizde yalan yere yemin kasdiyla ettiğiniz yeminlerden dolayı cezalandırır. İşte bu, ğamûs yeminidir.

Şafiî'nin lağv yemini tarifine göre de âyetin mânâsı şöyledir:

Yemin kasdı olmayan yalan yeminlerinizden dolayı size keffaret lazım gelmez; fakat yalnız dilinizle değil, kalplerinizle de niyet ve kastettiğiniz yalan yeminlerinizden dolayı size keffaret lazım gelir.

C- "Allah, bağışlaması bol (Ğafür)dur, hilm sahibi (Halim)dir."

Allah'ın (celle celâlühü), sizin hakkınızdaki mağfireti sınırsızdır. Nitekim sizin kasıtsız olarak yaptığınız yeminleriniz de, dikkatsizlikten ve fazla aldırmamak tan ileri geldiği hâlde Allah onlardan dolayı sizi muahaze buyurmaz ve Allah, Halim'dir. Nitekim kaşıdı yeminlerinizde de sizi hemen muahaze buyurmaz. Bu cümle, itirazî olup "Lâ yuâhizükümullahü / Allah sizi sorumlu tutmaz, muaheze etmez." cümlesinin mefhûmunu açıklamaktadır. Burada muahazeden maksat, keffarctin icabı değil, fakat ilâhî cezadır. Çünkü Allah'ın (celle celâlühü) mağfiret ve hakin ligine konu olan keffaret olmayıp fakat ilâhî cezadır.

225 ﴿