17"Onlar, sabredenler, doğruluktan şaşmayanlar, itaat edenler, infak edenler ve seher vakitlerinde istiğfar edenlerdir " O takva sahipleri, - taatlerin zorluklarına, - hastalık ve savaşta meşakkat ve sıkıntılara sabredenler; - sözlerinde, niyetlerinde, azimlerinde (ve bütün hâllerinde) dürüst davrananlar; - ibâdet ve taatte devamlı olanlar; - mallarını Allah yolunda harcayanlar; - seher vakitlerinde mağfiret dileyen kimselerdir. Tabiînden bazı ulemânın görüşleri şöyledir: Mücâhid, Katâde ve Kelbî' ye göre: "Seherlerde mağfiret dileyenler, seher vakitlerinde namaz kılanlardır." Zeyd b. Eslem'e göre: "Bunlar, sabah namazını cemaatle kılanlardır." Hasen-ı Basrî'ye göre: "Bunlar, gece namazlarını seher vaktine kadar uzattıktan sonra mağfiret dileyenlerdir." Nâfi'nin anlatımına göre: "İbnti Ömer (radıyallahü anh) her geceyi ihya ederdi; sonra bana: "- Ya Nâfi! Seher vaktine eriştik mi?" diye sorardı. Ben de ona: "- Havır!" derdim. Bunun üzerine yine namaza devam ederek. Nihayet ben: "- Evet!" deyince, oturup sabah oluncaya kadar istiğfarda bulunur ve duâ ederdi." Hasen-ı Basrî' de kendi yaptıklarını şöyle anlatır: "Biz gecenin başından seher vaktine kadar namaz lalar, nihayet seher vakti girince duâ eder ve mağfiret dilerdik." Âyette, seher vakitleri mağfiret dilemeye tahsis edilmiştir, çünkü seher vakitlerindeki duâ, icabete daha yakındır. Zira o vakitlerde özellikle de ondan önce teheccüd namazını kılmış olanlar için, ibâdet hissi, gönül safiyeti ve ruh huzuru daha yüksek olur. Sayılan sıfatlar arasında "vâv" (ve) harfinin zikredilmesi, bu sıfatların her birinin bağımsız olduğunu, takva sahiplerinde bu sıfatların kemâl derecesine vardığını bildirmek içindir. |
﴾ 17 ﴿