29"(Resûlüm) de ki: "- Sadrınızda olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah, onu bilir. O, gökte olanları da yerde olanları da hepsini bilir. Ve Allah, her şeye kaadirdir." A- "(Resûlüm) de kı (Kul): "- Sadrınızda olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah, onu bilir." İçinizde sır olarak sakladıklarınızı (İhfa ettiklerinizi) ve ezcümle kâfirlere karşı duyduğunuz dostluğu gizleseniz de, açığa vursanız (ibda' etseniz) da, Allah onu bilir. Bu itibârla huzuruna vardığınızda sizi ondan ötürü sorumlu tutacaktır. Önce gizlemenin, sonra açığa vurmanın zikredilmesinin sırrı, daha önce Bakara 2/77 ile 284. âyetlerin tefsirinde geçti. B- "O, gökte olanları da yerde olanları da, hepsini bilir ." Bu ifâde, hâstan (özel olandan) sonra ânımı (geneli) tekıd ve açıklama olarak zikretmek kabilindendir. C- "Ve Allah, her şeye kaadirdir ." Şu hâlde eğer siz nehyolunduğunuz davranışlara son vermezseniz, Allah (celle celâlühü), sizi en ağır azab ile cezalandırmaya da kaadirdir. Bu cümlede de ism-i celâlin (Allah'ın) zamir yerinde açık olarak zikredilmesi ilâhî heybeti artırmak ve durumun korkunç olduğunu ifâde etmek içindir. Bu cümle de makabli için bir zeyl olup, " Bununla beraber Allah, kendisinden sakınmanız için sizi uyarır (Al-i İmran 3/28) cümlesine de bir izahtır. Yani o zât-ı akdes Allahü teâlâ, zâti ilim sıfatına sahip olmakla, diğer bütün zâtlardan ayrılır. Aynı zamanda zâti kudret sıfatına da sâhibtir. O'nun kudreti, her şeyi kapsar ve hiçbir şey O'nun hâkimiyeti dışına çıkamaz. |
﴾ 29 ﴿