43"- Ey Meryem! Rabbin için kıyamda dur, secde et ve rükû edenlerle beraber sen de rükû et " Meryem'e yapılan nidanın tekrarı, bu nidadan sonra gelecek emirler olduğunu bildirmek; nimetlerin hatırlatılması ise, bunun zikrine bir hazırlık ve gereğini yapmaya teşvik içindir. Başka bir ifâdeyle vurgulanmak istenen şudur: "- Ey Meryem! Rabbin teâlâ için namaz kılanlarla beraber sen de kıyama dur ya da kıyamı uzat; secdeye kapan ve rükû et!" Burada Rab unvanının zikredilmesi, emre boyun eğmenin vücubunun illet ve sebebini zımnen bildirmek içindir. Bu âyet, Meryem'e cemaatle namaz kılmayı emretmektedir. Bu emrin, namazın rükünlerinin zikri seklinde vârid olması, namaza riâyetin vücubunu mübalağa ile ifâde ve bu rükünlerin her birinin faziletini ve asilliğini bildirmek içindir. Secdenin, rükûdan önce zikredilmesi; ya onların şeriatinde rükünlerin tertibi böyledir; ya da secde namaz rükünlerinin efdali (en faziletlisi), huşu ve huzu mertebelerinin en sonu olduğu içindir. Ancak bu, uygulamadaki tertibin de böyle olmasını gerektirmez; aksine, uygulamadaki tertibe uygun olan, aşağıdan yukarıya çıkılmasıdır. Rükûun sonra zikredilmesinin bir sebebi de namazlarında rükû olmayanların namaz kılmış sayımladıklarını bildirmek için olabilir. Âyette, birinci rükünde (kıyamda) "Ya meryemü'knüti lirabbiki / Ev Meryem! Rab bin için kaanit ol" kaydı zikredilmiş, fakat diğer iki rükünde (secde ile rükûda) bu kayıt zikredilmemiştir. Tercümede cümlenin başında zikredilen "li rabbiki / Rabbin için" kaydı, diğer rükünler bakımından da aynı mânâyı ifâde ediyorsa da, âyetin Arapça aslında kıyamdan sonra gelen bu kayıt, secde ve rükûa aynı mânâyı vermemektedir. Zira cümlenin kelime kelime tercemesi, "Ey Meryem! Kaanit ol (kıyam et) Rabbin için; secde et, rükû edenlerle beraber sen de rükû et" şeklindedir. Ancak bundan maksad, namaz emrinin bu kayıt ile kayıtlandırılmasıdır. Bir görüşe göre de, bu âyette (kıyam olarak tercüme edilen) kunûttan murad, taat ve ibâdetlerin devamlılığıdır. Tıpkı Zümer (39) sûresinin 9. "Emmen hüve kaanitün ânâeileyk sâciden ve kaaimen yahzeru'l-âhıirate ve yercû rahmete rabbih / (Küfür ve inkâr eden mi hayırlıdır) Yoksa âhıirct azabından korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak o gece saatlerinde kalkıp sâcid ve kaaim olan mı?" âyetinde olduğu gibi. Ve bu âyetteki secdeden murad da, namazdır. Çünkü yukarıda belirtildiği gibi, secde, namaz rükünlerinin efdakdir. Ve âyetteki rükûdan murad da, huşu ve sükûnettir. Rivâyet olunuyor ki, Meryem bu emri alınca, namazlardaki kıyamı o kadar uzattı ki, sonunda iki ayağı şişti ve yara oldu. |
﴾ 43 ﴿