109

"Göklerde ne varsa, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Bütün işler Allah'a döndürülür."

Şu göklerde ve bu yerde bulunan sınırsız yaratıklar,

- mülken (mülk olarak),

- halkan (yaratma, icad ve ibda' olarak),

- ihyâen (can ve hayât verme, diriltme olarak),

- imâteten (can alma, yok etme, öldürme, ortadan kaldırma olarak),

- isbaten ve ta'zîben (mükâfatlandırma ve azaba uğratma olarak),

yalnız Allahü teâlâ'ya aittir; hiçbir varlığın ortaklığı söz konusu değildir.

Bütün insanların işleri yalnız Allah'ın hükmüne ve icrasına tâbidir. Hiç kimsenin ne müstakil, ne de müşterek bir hükmü ve icrası sözkonusu olamaz.

Allahü teâlâ, kime ne vaatte bulunmuşsa, mükâfat ve ceza olarak onu verecektir. Bu itibârla bu cümle, daha önce zikredilen iki fırkanın mükâfat ve azabı konusunda bir açıklamadır.

Bir görüşe göre de bu cümle, makabline atıf olup onun mânâ ve muhtevasına bir açıklamadır. Zira âlemlerin Allahü teâlâ'nın kulu ve mahlûku olması, rızıklarının O'nun tarafından verilmesini ve onlar hakkında hayır irâde buyurmasını gerektirir.

109 ﴿