174

"Böyle olduğu için kendilerine hiçbir kötülük dokunmaksı-zm Allah'ın fadlı (lütuf ve inayeti) ve nimetiyle geri döndüler. Allah'ın rızâsına tabî oldular. Allah, büyük fadl sahibidir."

A- "Böyle olduğu için kendilerine hiçbir kötülük dokunmaksızm Allah'ın fadk ve nimetiyle geri döndüler."

Bu cümle, kelâmın siyakından anlaşılan bir cümleye atıftır. Yani Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Ashâb-ı Kiram Bedr'e gittler, o va'di yerine getirdiler ve Allahü teâlâ'nın lütfü ile sağ salim ve ticârette de büyük bir kazanç elde ederek geri döndüler.

Rivâyet olunuyor ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabı ile Bedir'e vardı; orada sekiz gün kaldı ve yanlarındaki ticâret mallarını da satarak kazançla döndü.

B- "Allah'ın rızâsına tabî oldular."

Onlar, kavk ve fiilî bütün hareketlerinde de iki cihan saadetinin yegâne şartı olan Allahü teâlâ'nın rızâsına uymuşlardı.

C- "Allah, büyük fadl sahibidir."

Allah (celle celâlühü) kendi lütfündan onlara, îmânda sebat ve cihada koşmakta muvaffakiyet, dinde salâbet, düşmana karşı cür'et, üzüntü verici şeylerden himayenin yanı sıra büyük menfaatler elde etmiş olma nimetlerini de bahşetti.

Bu itibârla bu âyet, bu sefere katılmamış olan Sahabiler için hayıflandırma anlamı taşır ve fikirlerinde yanıldıklarını gösterir. Nitekim onlar, sefere katılanların elde ettikleri maddî ve manevî nimetlerden kendi nefislerini mahrum ettiler.

Rivâyete göre, bu sefere katılanlar:

"- Bu sefer gaza sayılır mı?" demişlerdi. Allahü teâlâ da, onlara gaza sevabı verdi ve kendilerinden hoşnud oldu.

174 ﴿