175

"İşte size şeytan ! O, ancak dostlarını korkutur. Artık onlardan korkmayın ; yalnız Benden korkun. Gerçekten mü'minlerseniz..."

1- Şeytan, Müslümanları bu seferden alıkoymaya çalışan kişi (Nuaym b. Mes'ud veya Abdü Kays kervanı) ya da bu vazifeyi ona vermiş olan Ebû Süfyan'dır.

Hitab, mü'minler içindir. Şöyle ki:

"- Ey mü'minler! Sizi bu seferden alıkoymak için söylenen sözler, sizi kendi dostları olan Ebû Süfyan ve adamlarından korkutmaya çalışan şeytanın sözleridir."

Nitekim Abdullah b. Abbas ile Abdullah İbn-i Mes’ûd (radıyallahü anh) un kıraetine göre "yuhavvifü / korkutuyor" fiili "yuhavvifüküm / sizi korkutuyor" şeklinde okunur. Âyetin bu cümleden sonra gelen "felâ tehâfuhüm — fakat onlardan korkmayın" cümlesi de, bu tefsiri destekler.

2- Başka bir kavle göreyse şeytan o sözleriyle ancak, Resûlüllah ile beraber sefere çıkmak istemeyen dostlarını korkutmaktadır.

"Felâ tehâfuhüm / artık onlardan korkmayın" hitabı, her iki fırka, yani hem Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber sefere çıkan fırka hem de sefere çıkmayıp evinde kalan fırka içindir. Yani,

"- Siz onlardan korkup da savaştan çekinerek evinizde oturmayın; Benden korkun ve onun için de Resûlüm ile beraber cihad edin, onun size emrettiklerine koşun. Zira korkutanın şeytan olması, korkmamayı gerektirir."

Çünkü îmân, Allah korkusunu, başka korkulara tercihi mûcibtir ve şeytan ile onun dostlarının şerrinden güvende olmayı sağlar.

175 ﴿