182

"İşte bu ellerinizle takdim, ettiklerinizdir. Allah, kullar için asla zulmedici değildir."

O büyük ve korkunç azab, Peygamberleri haksız yere öldürmeniz, o büyük sözü söylemeniz ve diğer günahlarınız sebebiyledir.

Nefis yerine ellerin zikredilmesinin sebebi insanın, fiillerinin çoğunu elleriyle yapmasındandır.

Son cümle arızî (itîrazî) olup mâkabknin mefhûmunu açıklamaktadır. Yani zaten Allahü teâlâ, kullar günah işlemeden onlara azap edecek değilıdır.

Ehl-i Sünnet itikadına göre, Allahü teâlâ' (bütün yaratıkların mutlak mutasarrıfı olmasından dolayı) günahsız bile olsa da kullarına azab edebilir. Bu, büyük zulüm olmak şöyle dursun zulüm de sayılmaz. Bunun aksinin ifâde edilmesi Allahü teâlâ'nın zulümden son derece münezzeh olduğunu beyân etmek içindir. Nitekim sevapların mükâfatlarının verilmemesi de, sevapların zayi edilmesi olarak ifâde edilmektedir. Oysa sevaplar, zorunlu olarak mükâfat gerektirmez. Mükâfat verilmemesi de, amellerin zayi edilmiş olması anlamına gelmez.

Mübalağa kipi ile "zallam" (çokça zulmedici) kelimesinin kullanılması, günahsız olarak azap etmenin ağır bir zulüm olduğunu bildirmek suretiyle Allahü teâlâ'yı tenzih anlamını tekid içindir.

Bir görüşe göre de, zallam mübalağa kipinin kullanılması, kullar kelimesinin çoğul mânâsına riâyet içindir. Nitekim "filan adam kölesi için zalimdir" ve "filan adam köleleri için zallam"dır; denir. Yani bu mübalağa, keyfiyet, için değil, kemiyet içindir.

182 ﴿