20

"Bir zevcenin yerine başka bir zevce almak isterseniz, öncekine yığınla (kantar, kantar) mal veya para vermiş olsanız bile ondan hiçbir şey almayın. Siz bühtanda bulunarak ve açık bir günah işleyerek mi onu alacaksınız?"

A- "Bir zevcenin yerine başka bir zevce almak isterseniz, öncekine yığınla (kantar, kantar) mal veya para vermiş olsanız bile ondan hiçbir şey almayın."

Eğer siz bir zevcenizi arzu etmediğiniz için onu boşayip da onun yerine arzu ettiğiniz başka bir kadınla evlenmek isterseniz ve o boşamak istediğiniz zevcenize çok miktarda mal vermişseniz, artık ondan hiçbir şey almamalısınız.

B- "Siz bühtanda bulunarak ve açık bir günah işleyerek mi onu alacaksınız ?"

Bu cümle, geçen nehyi açıklamakta ve nehyedilen şeyden nefret ettirmektedir. Bu istifham da, inkâr ve tevbih içindir. Yani sız bühtan ederek mı ve günah işleyerek mi, yahut bühtan ve günah için mi onu alacaksınız?

Câhiliye devrinde biri, bir başka kadınla evlenmek istediği zaman, nikâhındaki kadına çirkin bir iftira (bühtan)da bulunurdu. Maksad, daha önce ona verdiği maldan ona fidye versin de o da, onu yeni evliliğine harcasın, işte bu davranış bu âyetle nehyolundu.

Bühtan, hakkında yalan uydurulan kimseyi dehşete düşüren korkunç bir yalandır. Bazen bâtıl fiil anlamında da kullanılır. İşte bundan dolayıdır ki, burada bühtan, zulüm olarak tefsir edilmiştir.

20 ﴿