27"Allah, sizin tevbelerinizi kabul etmek ister. Şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir meyille sapmanızı isterler." Bu ibtidaî cümle, - Allahü teâlâ'nın sizin için irâde buyurduğu her şeyin faydalı, - fâsık ve günahkârların istediklerinin ise zararlı olduğunu beyân eder. Yoksa bu cümle, bir önceki âyette geçen "ve yetûbe a'leyküm / ve tevbenızi kabul etmek ister" cümlesinin tekrarı kabilinden değildir. İşte bundan dolayıdır ki, burada üslub değişmiş fiil cümlesinden isim cümlesine geçilmiştir. Bu da, bu konudaki İlâhî irâdenin devamını belirtmek içindir (çünkü isim cümlesi devamlılık ifâde etmektedir). Ama "Şehvetlerine (hevâ ve heveslerine) uyanlar ise, sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi isterler" meâlindeki cümlede ise, bu üslub değişikliği olmamıştır. Bu da, o fâsık ve günahkâr kişilerin, mü'minler hakkındaki olumsuz dileklerinin, İlâhî irâde gibi devamlı olmadığını ifâde etmek ve bir de, iki cümle arasındaki tam zıtlığa işaret etmek içindir. (Öyle ki cümle şekilleri bile ayrıdır; biri isim, diğeri ise fiil cümlesidir) Nitekim Bakara 2/ 257. âyetinin tefsirinde de izah edilmişti. Burada şehvetlerine uyanlardan maksad, fâsık ve günahkârlardır. Onların hevâ ve heveslerine uymaları, kötü duyguların emirlerine boyun eğmeleri demektir. Şeriatin mubah kıldığı lezzetlerden faydalanıp diğerlerine iltifat etmeyenler ise şehvetlerine değil, fakat dinin emirlerine uymuş olurlar. Bir görüşe göre, şehvetlerine uyanlar, Yahudilerle Hıristiyanlardır. Bir başka görüşe göre ise, şehvetlerine uyanlar, Mecusîlerdir. Şöyle ki: Onlar, baba bir kız kardeşler, kardeş kızları ve kız kardeş kızları ile evlenmeyi helâl görüyorlardı. Allahü teâlâ, bunları haram kılınca, Mecusîler, Müslümanlara dediler ki: "- Size göre, halanız ve teyzeniz size haram olduğu hâlde siz onların kızlarını helâl sayıyorsunuz; o hâlde kardeş ve kızkardeş kızlarıyla evlenin!" İşte bunun üzerine bu âyet-ı kerîme nazil oldu. "- Şehvetlerine uyanlar, şehvetlere itaatte sizin de kendilerine uymanızı ve haram olan kadınları helâl saymanızı ve kendileri gibi zinâkâr olmanızı istemek sâretiyle sîzin de haktan ayrılıp büyük bir sapıklığa düşmenizi isterler." |
﴾ 27 ﴿