31

"Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, küçük kusurlarınızı örteriz ve sizi pek şerefli bir yere yerleştiririz."

A- "Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, küçük kusurlarınızı örteriz."

Eğer siz, burada zikredilen ve edilmeyen, şeriatin sizi nehyettiği büyük günahlardan sakınırsanız, yapmış olduğunuz sevaplar veya tevbe ile, sizin küçük günahlarınızı bağışlar ve onları sizin defterinizden sileriz.

Müfessırler derler ki:

"Büyük günahlardan kaçtnıldığı takdirde, bir namazdan diğer namaza, bir cumadan diğer bir cumaya ve bir Ramazan'dan diğer Ramazan'a kadar işlenen küçük günahlara bu namazlar keffaret olur."

Büyük günahların ne oldukları hususunda islâm âlimleri görüş ayrılığına dümüşlerdir. Gerçeğe en yakın olan görüşe göre:

"Büyük günah, şer'an had cezası gereken veya hakkında sarahatle bir vaîd belirtilmiş olan günahlardır."

Bir diğer görüşe göre:

"Büyük günah, haram olduğu kesin bir delil ile bilinen günahtır."

Rivâyete göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Büyük günahlar yedidir:

1- Allahü teâlâ'ya ortak koşmak,

2- Allahü teâlâ'nın haram kıldığı cana kıymak,

3- İffetk kadınları zina ile suçlamak,

4- Yetimin malını yemek

5- Ribâ (fâız) yemek (ve'r-rıbâ)

6- Düşmana karşı yürüyen ordudan kaçmak

7- Ana-babaya isyan etmek."

Rivâyete göre Ali (radıyallahü anh) ana-babaya isyan yerine "hicretten sonra geri dönmek" demiştir.

Abdullah İbni Ömer (radıyallahü anh), sihir ve Beytülharam'ın (Kabe'nin) yasaklarını hellâl saymayı da bunlara ilâve etmiştir.

Rivâyete göre Abdullah İbn Abbâs (radıyallahü anh) kendisine "Büyük günahlar yedidir" diyen bir zâtı şöyle cevaplandırmıştır:

"- Büyük günahların yedi yüz olması -Bir rivâyet göre de yetmiş olmasi- yedi olmasından daha çok hakikate yakındır. Çünkü ısrar edilen hiçbir günah küçük değildir ve işlendikten sonra istiğfar edilen (ihdasla bağışlanması dilenen) hiçbir günah da büyük değildir."

Bir başka görüşe göre de, büyük günahlardan şirkin (Allah'a ortak koşmanın) çeşitleri kastedilmektedir. Nitekim Allahü teâlâ meâîen buyuruyor kı:

"Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başka günahları dilediği kimseler için bağışlar." (Nisa 4/48)

Bir diğer görüşe göre de, günahların küçük ve büyük olması, yalnız üstündeki ve altındaki günahlara ve faillerine izafetledir. Elattâ zamanlara ve mekânlara göre değişmektedir (Yani günahların büyüklüğü ve küçüldüğü, izafî, nisbîdir). Buna göre, günahların en büyüğü şirktir (Allah'a ortak koşmaktır); en küçüğü de, nefsin günahları tasarlamasıdır. Bunun ikisinin arasında birçok günahlar vardır; bunların büyükleri de vardır; küçükleri de., imdi, bir kimse, biri küçük, diğeri büyük iki günah karsısında kalsa, nefsi ikisini de şiddetle istese fakat o, nefsini büyüğünden men etse de küçüğünü işlese büyük günahtan kaçınmakla kazandığı sevap, işlediği küçük günaha keffaret olur.

B- "Ve sizi pek şerefli bir yere yerleştiririz."

"Medhal" kelimesi, ism-i mekân da olabilir, mastar da olabilir. Yani sızı hoşnud eden güzel bir mekâna, cennete yerleştiririz. Yahut sizi pek şerefli olarak cennete dahil ederiz.

31 ﴿