37

"Ki onlar cimrilik eder, insanlara da cimriliği emrederler. Allah'ın fadlından kendilerine verdiklerini de saklarlar. Biz kâfirler için hor ve hakıîr kılıcı bir azab hazırladık."

A- "Ki onlar cimrilik eder, insanlara da cimriliği emrederler. Allah'ın fadlından kendilerine verdiklerini de gizlerler "

Akrabalarına, komşularına ve arkadaşlarına üstünlük taslayan, onlara karşı böbürlenen o kimseler aslında cimrilik ederler ve insanlara da cimriliği emrederler. İşte onlar her türlü kınanmaya müstahaktırlar.

Yine onlar, Allah (celle celâlühü) ın, kendilerine verdiği mal ve zenginlik gibi nimetleri gizlerler.

Yahut onlar, Allah'ın Tevrat'ta kendilerine açıkladığı Peygamber in sıfatlarını gizlerler.

Bu ikinci tefsir, insanlara da cimriliği emretmeleri vasfına daha uygun düşer. Çünkü Yahudi âlimleri Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) in sıfatlarını gizledikleri gibi, kendilerini izleyenlere de bunu gizlemelerini emrediyorlardı.

B- "Biz o nankör (kâtir)ler için hor ve hakıîr kılıcı bir azab hazırladık."

Burada zamir makamında zahir isim (nankörler) kullanılması bize zımnen şunları bildirir:

Bu vasıflara sâhib kimse, Allahü teâlâ'nın nimetlerine nankörlük etmiştir.

- O'nun nimetlerine nankörlük edenler de, cimri davranmak ve nimetleri gizlemek suretiyle nimete ihanet etmiştir.

- işte onlar için alçaltıcı bir azab vardır.

Bu âyet-i kerîme, bir grup Yahudî hakkında nazil olmuştur. Onlar, Ensar Sahabiler için nasihat (!) yoluyla:

"- Mallarınızı hayır için harcamayın; yoksa biz, sizin fakir düşmenizden endişe ederiz" diyorlardı.

Diğer bir görüşe göre de bu âyet, Peygamberi (sallallahü aleyhi ve sellem) in Tevrat'taki sıfatlarını gizleyen Yahudî âlimleri hakkında nazil olmuştur.

Âyetin bu cümlesi, mâkabli için bir zeyl olup onu açıklar.

37 ﴿