45"Allah sizin düşman (a'da)nızı daha iyi bilir. Dost (veliy) olarak Allah yeter. Yardımcı (nasîr) olarak da Allah yeter." A- "Allah, sizin düşman (a'da)nızı daha iyi bilir." Allahü teâlâ, sizin düşmalarınızı sizden daha iyi bilir ve onların size olan düşmanlıklarını ve sizin için neyi arzuladıklarını size haber veriyor ki onlarla içli-dışlı olmaktan sakıtlasınız. Yahut Allah (celle celâlühü), onların hâlini ve akıbetini daha iyi bilir. Bu mu'teriza cümle, onların mezkûr irâde ve arzularını açklar. B- "Dost (veky) olarak Allah yeter. Yardımcı olarak da Allah yeter." Bütün işleriniz için dost olarak Allah Teâia yeter ve her yerde yardımcı olarak da Allah (celle celâlühü) yeter. O hâlde Allahü teâlâ'ya güvenin, O'nun dostluğu ve yardımıyla yetinin ve başkasının dostluğuna ve yardımına yönelmeyin. Yahut Yahudilere ve onların size karşı işledikleri fenalıklara aldırmayın; Zira Allahü teâlâ, şer planlarını boşa çıkaracaktır. O hâlde bu âyet, aynı zamanda mükâfat ve ceza va'di anlamını da ifâde eder. Her iki cümlede de kifayet fiilinin kullanılması ve özellikle ikinci cümlede zamir makamında ısm-i celilin (Allah adının) zikredilmesi, - her iki cümlenin bağımsızlığını takviye, - dostluk ve yardımda Allah (celle celâlühü) ın kifÂyetini tekid, - her iki hükmün illetini zımnen bildirmek içindir. Çünkü ulûhıyet (tanrılık) mefhûmu, kaçınılmaz olarak dostlukta ve yardımda kifayeti gerektirir. |
﴾ 45 ﴿