80

"Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse artık seni onların basma bekçi (hafîız) göndermedik."

Bundan evvel Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) in risalet ve nübüvvetinin haklılığı ve sübûtü beyân edilmişti. Şimdi de onun Peygamberliğinin hükümleri ortaya konuvor.

Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) itaat, Allah'a (celle celâlühü) itaat sayılmıştır. Çünkü hakikatte emreden de nehyeden de Allahü teâlâ'dır. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sadece O'nun emrini ve nehyini tebliğ etmektedir. Bu itibârla itaatin ve itâatsizliğin mercii, Allah'tır

Rivâyete göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"- Küm beni severse, şüphesiz Allah'ı sevmiş olur ve bana itaat eden, hakikatte Allah'a itaat etmiş olur / Men ehabbenî fekad ehabbe-llâhü ve men etâa'nî fekad etâa'llahü."

Bunu duyan münafıklar dediler ki:

"Bu adamın ne dediğini duymuyor musunuz ? Hiç şüphesiz şirke yaklaştı ; oysa Allah'tan başkasına tapılmasinı nehyediyordu. Onun istediği ancak, Hıristiyanların, İsa'yı Rabb edindikleri gibi onu da Rabb edinmemizdir." İşte bunun üzerine bu âyet-i kerîme nazil oldu (Fenezelet).

Bu âyette:

- Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) hitab edilmemesi,

- "Kim Resule itaat ederse.." buyrulması,

- Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) itaatin Allahü teâlâ'ya itaatle bir tutulması,

onun zâtından değil de Allah'ın (celle celâlühü) Resulü olmasındandır.

İsm-i celâlin (Allah) zahir olarak zikredilmesi, mehabeti arttırmak ve itaatin vücûbunu vurgulamak içindir.

"Resul" kelimesi genel olarak cins anlamında da kabul edilemez. Çünkü "Kim de yüz çevirirse, artık seni onların basma bekçi göndermedik Ve men tevellâ femâ erselnâke aleyhim hafkzâ" cümlesindeki hitab münhasıran Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) müteveccihtir.

Anılan şart cümlesinin cevabı mahzûftur; mezkûr cümle ise onun illetidir. Yani demek istenen şudur:

"- Küm sana itaatten yüz çevirirse, bilsin ki Biz, seni ancak tebliğ edici bir Resul olarak gönderdik. Seni onların başına, yaptıkları iş ve davranışları zabt ve tesbit eden, onları yargılayan ve amellerine göre cezalandıran bir gözcü olarak göndermedik. "

80 ﴿