81"Onlar "Bizden itaat!" derler. Fakat senin yanından ayrılınca içlerinden bir kısmı, gizlice senin dediklerinden başkasını kurarlar. Allah da onların kurduklarını yazıyor. Artık sen onlardan yüz çevir. Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter." A- "Onlar "Bizden itaat!" derler. Fakat senin yanından ayrılınca içlerinden bir kısmı, gizlice senin dediklerinden başkasını kurarlar." bize Hıristiyanların İsa'ya muhabbet ettikleri gibi kendini sevmemizi söylüyorl" şeklinde laflar söylemişti. Bunun üzerine Al-i İmran (3) sûresinin "(Resûlüm) de ki: Allah ve Resulüne ıtâat edin; eğer yüz çevirirlerse şüphesiz kı Allah, kâfirleri sevmez" meâlindeki 32. âyeti indi. Böylece Allah bu münafıkça düşüncenin yerinde olmadığını açıklamış oldu. Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) itaatin vücûbu anlatıldıktan sonra şimdi burada ona karşı olanların gizlice neler tasarladıkları ortaya konuyor. "Resûlüm! Sen onlara bir şey emrettiğin zaman, "- Bizim işimiz itaattir; bizden itaatten başka bir davranış sâdır olmaz!" derler. Fakat senin yanından ayrılınca, gizlice sana söylediklerinden başkasını kurarlar. Çünkü onlar, red ve isyanda inatçıdır. Senin yüzüne karşı söylediklerini riya ve nifak amacı ile söylüyorlar." Bu davranışın onların bir kısmına ısnad edilmesi, diğerlerinin itaat üzere kaldıkları için değil, fakat buna kalkışanların, onların reisleri, diğerlerinin de bu reislere bağlı oldukları içindir. B- "Allah da onların kurduklarını yazıyor." Bu cümle iki vecihle tefsir edilebilir. Şöyle ki: 1- Ya Allahü teâlâ, onların tasarladıklarını, sana vahyedecekleri içinde yazıyor ve böylece seni onların sırlarına muttak kılıyor. Bu itibârla onlar, tasarladıkları şeylerin senin için gizli kalacağını ve o yoldan sana zarar verebileceklerini sanmasınlar. 2- Ya da Allahü teâlâ, onların tasarladıkları fenalıkları amel defterlerine elbette yazıyor ve onlardan dolayı kendilerini elbette hesaba çekecek ve yaptıklarının cezasını verecektir. C- "Artık sen onlardan yüz çevir. Allah'a tevekkül et." Sen onlara ve yaptıklarına aldırma. Onlardan intikam almaya da kalkışma. Ve yaptığın ve yapmadığın bütün işlerde ve özellikle de onlar hakkında Allah'a (celle celâlühü) tevekkül et. Zamir makamında ism-i celâlin zahir olarak zikredilmesi, hükmün illetini zımnen bildirmek içindir. (Yani ulûhiyet vasfından dolayı O'na tevekkül edılmekdir.) Ç- "Vekil olarak Allah yeter." O hâlde onların kuvvetine karşı sana Allah yeter ve O, senin intikamını onlardan alır. Ism-i celâlin burada zahir olarak zikredilmesi, yine geçen illetten dolayıdır. Bir de, cümlenin ıstildâline ve başka bir şeye ihtiyacı olmadığına dikkat çekmek içindir. |
﴾ 81 ﴿