116

"Şüphesiz Allah, kendisine ortak (şerik) koşulmasını bağışlamaz. Bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak ki o haktan uzak bir dalâlete düşmüştür."

A- "Şüphesiz Allah, kendisine ortak (şerik) koşulmasını bağışlamaz.."

Bu metnin tefsiri, daha önce Nisa (4) sûresinin 48. âyetinin tefsirinde geçti. Bu tekrar, tekid ve teşdid içindir. Yahut adı geçen Tu'me kıssası için tekrar edilmiştir. Nitekim onun kâfir olarak öldüğü beyan edilmişti.

İbn Abbâs (radıyallahü anh) tan rivâyet olunduğuna göre:

"Bir gün yaşlı bir Arap Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) e gelip dedi ki:

"- Ben günahlara batmış bir ihtiyarım. Yalnız ben Allah'ı tanıdığım günden beri O'na ortak koşmadım ve yalnız O'na îmân ettim; O'ndan başka dost edinmedim; Allahü teâlâ'ya karşı cür'et göstererek günahlara düşmedim; bir göz kıpması kadar bile kaçarak Allah'ı âciz bırakıp O'ndan kurtulacağımı vehmetmedim ve ben gerçekten tevbekârım, mağfiret dilemekteyim. İmdi sen Allahü teâlâ katında hakini nasıl görüyorsun?"

İşte bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu."

B- "Kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak ki o haktan uzak bir dalâlete düşmüştür."

Allah (celle celâlühü) a ortak koşmak, dalâletin en büyüğü, haktan ve istikametten en uzağıdır. Bu aynı zamanda iftira ve pek büyük bir günahtır.

116 ﴿