136

"Ey îmân edenler! Allah'a, Resulüne, Resulüne indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği Kitab'a îmân edin. Kim Allah'ı, meleklerini, Kitablarını, Resullerini ve âhıiret gününü inkâr ederse muhakkak ki haktan uzak bir dalâlete düşmüş olur."

A- "Ey îmân edenler ! Allah'a, Resulüne, Resulüne indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği Kitab'a îmân edin."

Bu hıtab bütün Müslümanlaradır. Yani bunlara îmânda sebat ve devam edin ve îmânda itminanı (gönül kanışı) ve yakıîni (kesinlik derecesini) artarın veya tahkiki îmân ile îmân edin. Zira bazı Müslümanların îmânı icmalidir.

İkinci Kitabtan maksad, bütün semavî Kitabları kapsayan Kitab cinsidir. Nitekim Bakara 2/285. ile Nisa 4/136. ve Tahrim 66/12. âyetlerinde "Kitab" kelimesi "Kütüb / Kitablar" şeklinde çoğul olarak zikredilir.

Eski semavî Kitablara îmân etmek, o Kıtablarm her birinin Allahü teâlâ katından muayyen bir Resule, ümmetini, onlar için şeriat olarak seçtiği emirlere ve yasaklara irşad etmek için nazil olduğuna inanmaktır. Ancak bu Kıtablarm her birine olan îmân,

onlardan her birine ayrı ayrı bir hususiyet atfetmek anlamında değildir,

o Kitabların içerdikleri hükümlerin hepsinin hâlâ geçerli oldukları anlamında da değildir ;

hâlâ geçerli olan hükümlerinin de, o eski Kitabların parçaları olmaları itibariyle de değildir.

Fakat o Kitabların hepsine olan îmân,

Allah'ın (celle celâlühü) son Resulüne indirilen Kitaba îmânda münderic bulunması,

o eski semavî Kitabların hükümlerinin nesholuncaya kadar yürürlükte kalması,

nesholunmayan hükümlerinin de, nesh ve tebdilden masun bu Kitab-ı Celıl'in (Kur’ân'ın) hükümlerinden olması itibariyledir.

Nitekim Bakara (2) sûresinin 285. âyetinin tefsirinde geçti.

Bir diğer görüşe göre ise, bu âyetin hitabı, Tevrat ehli mü'mmleri içindir. Çünkü rivâyete göre, Abdullah b. Selâm ile kızkardeşinin oğlu Selâm e, kardeşinin oğlu Seleme, Esed b. Kâ'b, Üsyed b. Kâ'b, Sa'lebe b. Kays ve Yamîn b. Yamîn adlarındaki şahıslar, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) e gelip dediler ki:

"- Biz sana, senin Kitabına, Mûsa'ya, Tevrat'a ve Uzeyr'e îmân ediyoruz (İnna nü'minü bike ve bikitabike ve bimûsâ ve't-tevrati ve u'zeyri) ; ama bunun dışındaki Kitabları ve Peygamberleri inkâr ediyoruz (ve nekfüru bima sevâhü mine'l-kütübi ve'r-rusuli)."

Bunun üzerine Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"- Hayır (Bel), Allah'a, Resulü Muhammed'e, Kitabı Kur’ân'a ve ondan önceki bütün semavî Kitablara îmân edin (Aminû billahi ve rasûlihi muhammedin ve kitabihi'l-kur'âni ve bikülli kitabin kâne kablihi)!"

Onlar da:

"- Hayır, biz böyle îmân etmeyiz!" dediler.

İşte o zaman bu âyet nazil oldu.

Bunun üzerine onlar da hepsine îmân ettiler.

Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Onlara, bu îmânlarından önce de Tevrat'a îmân ettikleri Tevrat'ı da kapsar şekilde Kitablara îmân etmelerini emir buyurması, yukarıda belirtildiği gibi Kur’ân'a olan îmân zımnında Tevrat'a îmândır; yoksa eski îmânları değildir. Bir de, bu emredilen îmânda onları, tasdik noktasında Tevrat ile diğer Kitabları eşit tutmaya sevk anlamı vardır. Çünkü semavî Kitablar Allahü teâlâ katından nazil olma vasfında müşterektir.

Başka bir görüşe göre, bu âyetin hitabı iki Kitab (Tevrat ile incil) ehli içindir. Yanı semavî Kitabların yalnız birine değil, hepsine îmân edin. Bu emir, her taifeye, Kitabların cinsine îmân zımnında kendi Kitablarına da îmân emridir.

Bir diğer görüşe göre anılan hitap, münafıklar içindir. Yani yalnız dillerinizle değil, kalblerinizle îmân edin, demektir.

B- "Kim Allahı, meleklerini, kıtablarını ve âhiret gününü inkâr ederse muhakkak ki, haktan uzak bir dalâlete düşmüş olur."

Bunların birini inkâr eden bir kimse, artık bir daha yolunu bulamayacak kadar hedeften sapmıştır.

1-İmanı emreden cümlede melekler ve âhiret günü olmadığı halde küfrü anlatan bu cümleye melekler ve ahıret günü de ilâve edilmiştir. Çünkü bunlardan birinin inkârı halinde îmân asla tahakkuk etmez.

2-Burada yine îmân cümlesinden far İdi olarak Kitablar ve Resuller çoğul olarak zikredilmiştir. Çünkü Kitablar dan veya Resullerden birini inkâr etmek, hepsini inkâr etmek gibi küfürdür.

3-İman cümlesinde önce Resulün zikredilmesi, ondan sonra Kitabın ona indirildiğini ifade etmek içindir.

4-Bu cümlede, melekler ve Kitablar Resullere takdim edilmiştir. Çünkü melekler, Kitabların indirilmesinde Allahü teâlâ ile Resuller arasında vâsıta olmuşlardır.

136 ﴿