139"Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler onların yanında izzet (kuvvet ve galebe) mi arıyorlar? Şüphesiz ki bütün izzet Allah indir." A- "Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler onların yanında izzet (kuvvet ve galebe) mi arıyorlar." Mü'minleri bırakıp da kendilerine kâfirleri dost ve yardımcı edinenler münafıklardı. Münafıklar: "- Nasıl olsa Muhammed'in işi başarıya ulaşmaz; onun için siz, Yahudileri dost edinmeye çaksın!" diyorlardı. İşte bu âyet, onların görüşlerini reci ve ibtal ile onların umut ve arzularının hüsranını açığa vurur. Ve aynızamanda şu soruyu sorar: "- Onlar, kâfirlerin dostluğuyla kuvvet ve üstünlük mü arıyorlar?" B- "Şüphesiz ki bütün izzet Allah'ındır." Bu cümle, inkârı istifhamın ifade ettiği görüşün bâtıl ve ve o görüşte olanların sonlarının hüsran olduğunun sebebini vuzuha kavuşturur. Çünkü bütün kuvvet, kudret ve galibiyet Allahü teâlâ'ya münhasırdır ve "Oysa bütün kuvvet, ancak Allah'ın, Resulünün ve mü'minlerindir." (Münafıkun 63/8) âyetinde ifade edildiği gibi Allahü teâlâ'dan ve O'nun dostlarından başkasıyla üstünlük sağlamak bâtıl ve imkânsızdır. Bir diğer görüşe göre ise bu cümle, mahzûf bir şart cümlesinin cevabıdır. Yani eğer onların yanında kuvvet arıyorlarsa, bilsinler ki, bütün kuvvet Allah'ındır. |
﴾ 139 ﴿