154"Kendilerinden alınan mîsaka bağlı kalmaları için Tûr'u üzerlerine kaldırdık. Ve onlara dedik ki: "- Kapıdan secde ederek girin!" Ve yine onlara dedik ki: "- Cumartesi yasağını aşmayın (tecavüz etmeyin)!" Kendilerinden ağır bir mîsak da aldık." A- "Kendilerinden alınan mîsaka bağlı kalmaları için Tûr'u üzerlerine kaldırdık." Kendilerinden alınan misâkı bozmamaları için Tûr dağını başları üzerine kaldırdık. Nitekim rivâyete göre onlar verdikleri mîsakı bozmaya yeltendiler; bunun üzerine Allahü teâlâ, Tûr dağını onların üstüne yükseltti. O zaman onlar mîsakı bozmaktan vazgeçtiler. Bundan sonra gelecek olan "Kendilerinden ağır bir mis âk da aldık" cümlesine en uygun mânâ da budur. B- "Ve onlara dedik k: "- Kapıdan secde ederek girin !" Onlar, Tûr dağının gölgesinde bulundukları bir sırada Biz, Mûsa'nın (aleyhisselâm) diliyle onlara böyle söyledik. Tabiî âlimlerinden Katâde diyor ki: "- Biz kendi, aramızda bunu konuşurken, bu kapının, Beytülmakdisin kapılarından biri olduğunu söylerdik." Ancak bu konudaki kanaatler muhteliftir. Şöyle ki: 1 - Bu kapıdan maksad Kudüs'tür. 2-Bu kapı Eriha şehri kapısıdır. 3-el-Bâb / Kapı, bir kasabanın adıdır. 4-Bu kapı, namazda yöneldikleri Kubbe'nin kapısıdır. Ancak Mûsâ (aleyhisselâm) kavminin, onun hayatında Beytülmakdis'e girmediği tarihî bir gerçektir. C- "Ve yine onlara dedik ki : "- Cumartesi yasağını aşmayın " Cumartesi günü büyük balıkları avlama yasağını çiğnemeyin, dedik. Ç- "Kendilerinden ağır bir mîsak da aldık." Mükellefiyetlerini yerine getirmeleri için onlardan kesin ve ağır bir söz de aldık. Bu söz, Allahü teâlâ'nın, Tevrat'ta kendilerinden aldığı ahiddir. Bir görüşe göre onlar, dinden döndükleri takdirde Allahü teâlâ'nın dilediği gibi kendilerini azaba uğratması konusunda mîsak vermişlerdi. |
﴾ 154 ﴿