175

"Allah'a îmân edip O'na sımsıkı sarılanları Allah, kendinden bir rahmet ve fadl (lûtf)a sokacak ve onları kendisine giden sıirat-ı müstaktîme (dosdoğru yola) hidâyet edecektir."

A- "Allah'a îmân edip O'na sımsıkı sarılanları Allah, kendinden bir rahmet ve fadl (lûtf)a sokacak."

Kendilerine gelen burhan gereğince Allahü teâlâ'ya îmân edip onunla nefislerim şeytandan koruyanlar var ya; işte Allah onları, kendinden bir rahmet ve lûtfa idhal edecektir.

İbn Abbâs (radıyallahü anh) diyor ki:

"Buradaki rahmet, cennettir ve lütuf da, cennet ehline verilen gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve akılların hayal edemediği nimetlerdir."

B- "..Ve onları kendisine giden sıirat-ı müstakıîme hidâyet edecektir ."

Allah (celle celâlühü) onları kendisine ya da va'dedilen mükâfatlara veya ibâdet ve kulluğuna giden sıirat-ı müstakime, yani İslâm'a, dünyada taâte, ahirette de cennete iletecektir.

Gerçekleşmedeki sıraya göre hidâyet, cennete girmekten önce geldiği halde âyette, bu sıranın aksine cennet va'dinin hidâyetten önce zikredilmesi, aslî maksadı müjdelemekte acele edilmesindendir.

Bir diğer görüşe göre "sıratan" kelimesi, mahzûf bir fiilin mef ûlü (tümleci) dür. Bu mahzûf fiil, hidâyet fiilinden anlaşılmaktadır. Yani onlara sırat-ı müstakimi öğretecektir.

175 ﴿