98"Bedevî Araplardan kimileri infak ettiklerini zarar/ziyan (ğarâmet) sayar ve sizin başınıza belâlar gelmesini gözlerler. Kötü belâlar başlarına gelsin! Allah, her şeyi kemâliyle işiten (Senti')dır, her şeyi hakkıyla bilen (A'lîm) dir." A- "Bedevî Araplardan kimileri infak ettiklerini zarar/ziyan (ğarâmet) sayar ve sizin başınıza kötü belâlar gelmesini gözlerler." Bundan önce bedevi Arapların, küfür ve nifakta ileri gittikleri ifâde edilmişti. Şimdi burada da onların fırkalara ayrıldıkları ve nifaktan kaynaklanan bazı kusurları anlatılıyor. Bu âyette söz konusu edilen bedevi Arapların Esed, Gatafân ve Temim kabileleri olduğu düsünülebitirse de, bundan sonra gelecek 99. âyet, bunu kabule müsait değildir. Çünkü bu âyette anlatılan bedevî Araplar, kesinlikle anılanlardan değildir; fakat onların cinsindendir. Bu bedevî Araplardan öylesi de vardır ki, görünürde Allah (celle celâlühü) yolunda harcadığı, sadaka olarak verdiği malı zorunlu bir angarya ve hüsran sayar. Zira onlar, mallarını, Allah'tan sevap beklemek niyetiyle harcamıyorlar ki, kendileri için bir ganimet, bir kazanç olsun. Fakat onlar riya ve takiyye için harcıyorlar. Bu yüzden de o harcama, sadece angarya oluyor. Ve onlar, sizin başınıza büyük belâ ve felâketler gelmesini beklerler ki, sizin onlara olan galibiyetiniz ortadan kalksın ve içinde bulundukları durumdan kurtulsunlar. B- "Kötü belâlar kendi başlarına gelsin." Bu cümle, onların mü'minler için beklediklerinin misliyle kendilerine bedduadır. Bu da, "Yahudîler dediler ki: "- Allah'ın eli bağlıdır!" Kendi elleri bağlıdır. Onlar söyledikleri o söz sebebiyle lâ'netlendiler." âyeti kabilindendir. C- "Allah, her şeyi kemâliyle işiten (Semî')dir, her şeyi hakkıyla bilen (A'lîm)dir." Allah (celle celâlühü), onların infak sırasında söyledikleri hayırsız sözleri de işitmiştir ve onların içlerinde gizledikleri kötü şeyleri ve ezcümle sizin başınıza belâlar gelmesini beklediklerini de bilir. Bu kelâmın, ne kadar ağır bir tehdit ihtiva ettiği açıktır. |
﴾ 98 ﴿