6

A- "Yeryüzünde bulunan her canlının rızkı yalnız Allah üzerindedir ."

Yeryüzünde bulunan her canlının rızkının yaratılması ve ona ulaştırılması yalnız Allah'a celle celâlüh aittir. Bu,

- ya tabiî yoldan,

- ya da irade yoluyla olur.

Allah (celle celâlühü) lütuf ve rahmetinden buna kefil olmuştur.

Bu konuda vücûb bildiren bir ifade kullanılmıştır. Çünkü Allah'ın "işbuna dâir va'di daha önce gerçekleşmiştir.

Bir de, rızkın mutlaka sahibini bulacağını tesbit ve mükellefleri Allah'a celle celâlüh güvenmeye akştırınak içindir.

B- "O, canlıların karar kıldıkları yeri de, emaneten bırakıldıkları yeri de bilir."

Allah (celle celâlühü), canlıların karar kıldıkları sulb (belkemiği, omurga) len de bilir, emanet olarak bırakıldıkları rahimleri, onun yerini tutan yumurtaları ve benzeri yerleri de..

Âyette,

- canlıların karar kıldıkları yerlerle,

- emanet olarak bırakıldıkları yerler zikredilmiştir.

1- Meni, tabiî yerinde ve yaratılış kaynağında kaldığı müddetçe istikrarlıdır. Rahimlere veya onun yerini tutan mekânlara intikal ettiğinde artık emanettir. Orada ancak belli bir süre kalır.

2- Canlının karar yeri, yeryüzünde bilfiil bulunduğu zamandaki meskenidir. Emanet olarak bulunduğu yer ise, henüz kuvveden fiile çıkmayan, kuvve aşamasında olan yerdir.

Hulâsa,  Allah S,

- yeryüzünde bulunan her canlının rızkını verir;

- canlı nerede ve ne aşamada bulunuyorsa, rızkını ona sevkeder;

- her canlının farklı maddelerini, tedricen kabiliyetlerini nasıl kazandıklarını, gelişmelerini ve karar kıldıkları çeşitli mekânları gayet iyi bilir ve her aşama ve mertebe de canlının vücut ve kemal bulmasına uygun olan maddeleri ona ihsan eder.

C- "Bunların hepsi apaçık bir Kitab (Levh-ı Mahfuz)dadır."

Bütün canlıların,

- rızkları,

- karar kıldıkları yerler,

- emanet olarak bulundukları mekânlar, Levh-i Mahfuz'da tesbit edilmiştir.

Bunlar Levh-i Mahfuz'a bakan melekler için açıktır. Yahut Levh-i Mahfuz, içinde tesbit edilmiş olanları bakanlara açıklar.

6 ﴿