52

"(Yûsuf dedi ki):

- İşte bu, azizin, yokluğunda ona hainlik etmediğimi ve Allah'ın hâinlerin hilesinin başarıya ulaşmasına meydan vermeyeceğini azizin kesin olarak bilmesi içindir."

Gerçek durumun ortaya çıkmasını temin eden bu tespit, iddia ettiği gibi azizin yokluğunda onun namusuna hâinlik etmediğimi kesin olarak bilmesi içindir.

Herhalde Hazret-i Yûsuf’un bu tutumu, efendihk hukukunu gözetmek içindi. Zira zindana girmesinin sebebinin asılsız olduğunun ortaya çıkmasından önce zindandan çıkması, hükümdarın emri ile olsa da, "azize rağmen" olduğu vehmini akla getirir.

Hazret-i Yûsuf’un bu tutumunun, azizin hükmünü iptal etmek için buna baş vurduğu gerekçesiyle azizin, onun bu hareketini takbih etmek imkânını ortadan kaldırmak için olduğunu söylemek ise, Hazret-i Yûsuf'un, kendi kendine güvenmesi ve Rabbine tevekkül etmesi hususunda şanına yakışmaz.

Hazret-i Yûsuf'un, "hainlerin hilesinin başarıya ulaşmasına Allah'ın kesinlikle meydan vermeyeceğini azizin bilmesi içindir" sözü, azizin karısının onun emanetine hıyanet ettiğine; azizin de kendisini, nezihliğinin açık delillerini gördüğü halde zindana atmakta karısına yardım etmekle Allah'ın emanetine hıyanet ettiğine bir tarizdir.

Hazret-i Yûsuf'un bu kelâmı, kendi eminliğini tekit etmek anlamına gelebileceği gibi, hain olmuş olsa, Allah'ın (celle celâlühü) kendisini hidâyete ve güzel akibete eriştirmeyeceğinin bir ifadesi de olabilir.

52 ﴿