11"Önünde ve arkasında onu Allah'ın azabından koruyan takipçi melekler vardır. Bir toplum, kendilerinde olan ahlâkı bozmadıkça, Allah, onlardaki saadeti kesinlikle bozmaz. Allah bir topluma bir kötülük dileyince de, artık onun geri çevrilmesine hiçbir çare yoktur. Zaten onların Allah'tan başka bir yardımcıları da yoktur." A- "- Önünde ve arkasında onu Allah'ın azabından koruyan takipçi melekler vardır." Bir şeyi gizleyenin de, onu açığa vuranın da ve geceleyin saklananın da, gündüz dolaşanın da önünde, arkasında ve her tarafında takipçi melekler vardır. Yahut yaptığı ve yapacağı amelleri vardır. Günah işlediği zaman o melekler, kendisine mühlet vermek ve mağfiret dilemek suretiyle onları Allah'ın (celle celâlühü) azabından korurlar. Yahut onları zararlardan korurlar. Yahut o melekler, Allah'ın (celle celâlühü) emri için onların hallerini denetlerler. Bir diğer görüşe göre ise, bu takipçiler, sultanların etrafında, kendilerince onları Allah'ın (celle celâlühü) kaderinden koruyan bekçiler ve muhafızlardır. B- "- Bir toplum, kendilerinde olan ahlâkı bozmadıkça, Allah, onlardaki saadeti kesinlikle bozmaz." Bir toplum, kendi iyi davranışlarını, yahut Allah'ın (celle celâlühü), insanlar üzerinde yarattığı İlâhî fıtratı ve iyilik melekelerini bozmadıkça, onları zıtlanyla değiştirmedikçe, Allah (celle celâlühü) da onlardaki nimet ve afiyeti bozmaz. C- "- Allah bir topluma bir kötülük dileyince de, artik onun geri çevrilmesine hiçbir çare yoktur. Zaten onların Allah'tan başka bir yardımcıları da yoktur." Bir toplumun kötü seçiminden dolayı ve müstahak olmasından ötürü, Allah (celle celâlühü) onlara bir kötülük dileyince de, artık onun geri çevrilmesi imkânsızdır. Ve onların işlerini düzene sokup kendi elleriyle, kendilerindeki iyi hak bozmalarından dolayı Allah'ın (celle celâlühü) onlar için dilediği kötülüğü engelleyecek bir yardımcıları da yoktur. Bu kelâm, delâlet ediyor ki, Allah'ın (celle celâlühü) muradının gerçekleşmemesi imkânsızdır. Yine bu kelâm, zımnen bildiriyor ki, onlar doğrudan doğruya ölümden sonra dirilmeyi inkâr etmek, cezanın acilen gelmesini istemek ve başkaca mucizeler dilemekle, kendilerindeki fıtratı değiştirmişler ve bundan dolayı da Allah'ın (celle celâlühü) gazabına ve azabına müstahak olmuşlardır. |
﴾ 11 ﴿