2

"İnkâr edenlerin çoğu, o zaman, keşke biz de Müslüman olsaydık, diye temenni edeceklerdir."

Burada onların inkârından murat, Kitabı, Kur’ân'ı, onun Allah (celle celâlühü) katından olduğunu inkâr etmeleridir. Bu, bize bildiriyor ki, onların inkârı, onun Allah (celle celâlühü) katından olduğu bilinmesine rağmen inadına yapılan inkârdır.

Onların, Kur’ân'ın hükümlerine boyun eğmiş, emirlerini dinlemiş olmayı temenni etmeleri, kıyamet gününde, yahut ölecekleri zaman, yahut kendi halleri ile Müslümanların hallerini görecekleri zaman, yahut da günahkâr Müslümanların da sonunda cehennemden kurtulacaklarını görecekleri zaman olacaktır.

Ebû Mûsâ el-Eşarî'den rivâyet edildiğine göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

"Kıyamet günü cehennem ehli hepsi cehennemde toplanacak ve aralarında Kıble ehlinden Allah'ın dilediği bir kısmı Müslümanlar da bulunacaktır. İşte o zaman kâfirler, o Müslümanlara diyecekler ki:

- Siz Müslüman değil miydiniz? Onlar da:

- Elbette ki Müslümandık, diyecekler. Kâfirler:

- Fakat yine de Müslümanlığınız sîze bir fayda vermemiş ve sız de bizimle beraber cehenneme girdiniz, diyecekler. O Müslümanlar:

- Bizim günahlarımız oldu da, ondan dolayı böyle cezalandırıldık diyecekler. O zaman Allah onlar için kâfirlere gazap edecek ve o Müslümanlara lûtfu kercmiyle muamele buyurup Kıble ehlinden cehennemde bulunan herkesin oradan çıkarılmasını emir buyuracak. Böylece Müslümanlar, cehennemden çıkarılacaklardır. İşte o zaman kâfirler, Müslüman olmayı temenni edeceklerdir.

Mücâhid, İbn Abbâs'tan (radıyallahü anh) rivâyet ettiğine göre şöyle demiştir:

- Kıyamet günü müslümanlar Rabbimiz katında şefaat edilecek ve O da rahmetini gönderecek; nihayet Rabbimiz "Müslüman olan herkes cennete girsin" buyuracaktır; işte o zaman kâfirler, Müslüman olmayı temenni edeceklerdir.

Gerçek şudur ki, bu hadisler, şiddetli temenniye hamledilmektedir. Yoksa temenni etmeler yalnız bir vakte mahsus değil, kıyametin her sahnesinde sürekli olacaktır.

2 ﴿